Translation of "Elinden" in Hungarian

0.019 sec.

Examples of using "Elinden" in a sentence and their hungarian translations:

Elinden geleni dene.

Próbálj meg mindent beleadni.

Elinden geleni yaptın.

A legjobb formádat hoztad.

Elinden geleni öde.

Annyit fizess, amennyit tudsz.

Elinden geldiğince çabala.

Próbálkozz keményen!

Sadece elinden geleni yap.

Csak hozd a legjobb formád.

O sağ elinden yandı.

Megégett a jobb kezén.

O elinden geleni yaptı.

Minden tőle telhetőt elkövetett.

Elinden geleni yaptın, Tom.

Tom, te megtetted, amit tudtál.

Tom elinden geleni yaptı.

Tom minden tőle telhetőt megtett.

Rüzgar şemsiyeyi elinden uçurdu.

A szél kicsavarta a kezéből az ernyőt.

Sincap onun elinden yedi.

A mókus a kezéből evett.

Ama her seferinde elinden kaçtılar.

De időről időre meglógtak előle.

Her zaman elinden geleni yapmalısın.

Mindig add a legjobbat, amit tudsz.

Elinden geleni yap ve endişelenme.

Nyújtsd a legjobbat, és nem kell aggódni!

Elinden geldiği kadar çok çalış.

Dolgozz keményen, ahogy csak bírsz.

O elinden geldiğince hızlı koştu.

Olyan gyorsan futott, ahogy csak bírt.

Elinden geldiğince odanı temiz tut.

Tartsd rendben a szobádat, amennyire csak tudod.

Şiiri elinden geldiğinden iyi çevirdim.

Lefordítottam a verset, ahogy csak tudtam.

Genlerini aktarmak için elinden geleni yapıyor.

Mindent megtesz, hogy génjeit továbbörökítse.

Elinden geldiği kadar onu baharatlı yap.

Fűszerezd meg, amennyire csak tudod.

Tom elinden geldiği kadar hızlı koştu.

Tom olyan gyorsan futott, ahogy csak tudott.

Tom çocukları için elinden geleni yaptı.

- Tom minden tőle telhetőt megtett a gyerekeiért.
- Tom minden tőle telhetőt megtett a gyermekei érdekében.

Elinden geldiği kadar sert tekme vur.

- Rúgd teljes erőből!
- Rúgd olyan erősen, ahogy tudod!

Tom her zaman elinden geleni yapar.

Tom mindig megpróbálja a legjobban csinálni.

- Komşularına elinden gelen bütün yardımı yapmalısın?
- Komşularına yardım etmek için elinden gelen her şeyi yapmalısın.

Meg kell tenned mindent, amit tudsz, hogy segíts a szomszédaidnak.

Tüm isteyebileceğim elinden gelenin en iyisini yapman.

Csak annyit kérhetek, hogy adjál bele apait-anyait.

Tom elinden geldiği kadar hızlı olarak çalışmaktadır.

- Tom olyan gyorsan dolgozik, ahogy tud.
- Tom olyan gyorsan dolgozik, ahogy csak tud.

Sanırım elinden gelen en kısa sürede gelmelisin.

Szerintem a lehető legkorábban kellene elindulnod.

Biri her şeyde elinden gelenin en iyisini yapmalı.

Az embernek mindenben a legjobbat kell nyújtania.

Lütfen bana elinden geldiğince kısa süre içinde yaz.

Írjál nekem, kérlek, amilyen hamar csak tudsz.

- Yapabildiğiniz kadar sıkı çalışın.
- Elinden geldiğince çok çalış.

Tanulj olyan keményen, ahogy csak tudsz!

Tom hayal kırıklığını gizlemek için elinden geleni yaptı.

Tomi mindent megpróbált, hogy elrejtse csalódottságát.

İstediğin gibi yaşama, elinden nasıl geliyorsa öyle yaşa.

Ne úgy élj ahogy akarsz, úgy élj, ahogy tudsz.

Tom ne olduğunu açıklamak için elinden geleni yaptı.

Tom a tőle telhető legjobban igyekezte elmagyarázni, hogy mi történt.

Tom Mary'yi mutlu etmek için elinden geleni yapıyor.

Tom mindent megtesz, hogy boldoggá tegye Mancit.

Çok çalış ve elinden gelen her şeyi öğren.

Tanulj szorgalmasan, amennyit csak tudsz.

Doktor elinden geleni yapmasına rağmen hastanın iyileşmesi yavaş gerçekleşti.

Bár az orvos mindent megtett, a beteg gyógyulása lassú volt.

- Daha hızlı yürümeye başlaman gerekiyor.
- Elinden geleni yapman gerekiyor.

A legjobb formádat kell hoznod.

Tom ne yapılması gerektiğini açıklamak için elinden geleni yaptı.

Tom mindent megtett, hogy elmagyarázza, mit kell csinálni.

- Tom hep telefonuyla oynuyor.
- Tom'un elinden telefonu düşmüyor hiç.

Tom mindig az okostelefonját használja.

Bir misk kedisi bu ağacı sahiplenmek için elinden geleni yapıyor.

Ez a pálmacibet mindent megtesz, hogy kisajátítsa magának a fát.

- Tom elinden gelen her şeyi yaptı.
- Tom yapabileceği her şeyi haptı.

Tom minden tőle telhetőt megtett.

Bu yüzden vantuzlarını çok narince, onu rahatsız etmeden elinden sökmen gerekiyor ki

Szóval nagyon óvatosan le kellett ráznom a tapadókorongokat anélkül, hogy megzavarnám őt,

- Tom elinden geleni yaptı, ama yeterli olmadı.
- Tom her şeyini verdi, ama yetmedi.

Tomi odaadta mindet, ami nála volt, de ez sem volt elég.