Translation of "Bill" in Hungarian

0.010 sec.

Examples of using "Bill" in a sentence and their hungarian translations:

Haydi, Bill.

Gyere, Bill.

Bill Japonya'daydı.

Bill volt Japánban.

- Bill mektup yazdı.
- Mektubu Bill yazdı.

A levelet Bill írta.

- Bill bisiklete binebilir.
- Bill bisiklet sürebilir.

Bill tud kerékpározni.

Bill ayartmaya direndi.

Béla ellenállt a kísértésnek.

Bill, kapıyı aç.

Bill, nyisd ki az ajtót.

Bill, kapıya cevap ver.

- Bill, nyisd ki az ajtót.
- Bill, nyissa ki az ajtót.

Bill denizin yanında yaşıyor.

Bill a tengerhez közel él.

Bill bütün evi araştırdı.

Béla az egész házat átkutatta.

Bill ile konuşabilir miyim?

Beszélhetek Vilivel?

Bill haftaya geri dönecek.

Bill a jövő héten jön vissza.

Uzun süredir seni görmedim, Bill.

Rég nem látalak, Bill.

Ken Bill kadar uzun boylu.

Ken ugyanolyan magas, mint Bill.

Bill günaşırı balık tutmaya gider.

- Bill minden második napon halászni megy.
- Bill minden második napon horgászni megy.

Bill dün gece beni aradı.

Bill tegnap éjjel felhívott.

Bill Bob'tan daha hızlı koşabilir.

Bill gyorsabban tud futni, mint Bob.

Bill Bob kadar uzun değil.

Bill nem olyan magas, mint Bob.

Bill bir hırsız tarafından öldürüldü.

Billt megölte egy betörő.

Bill gerçekten çok fazla içer.

Vili valóban sokat iszik.

"Bill, erkenden eve dön." "Tamam, anne."

- Siess haza, Vili! - Igen, anya.

Bill geçen sonbaharda beni görmeye geldi.

Bill meglátogatott engem múlt ősszel.

- Bill benim en iyi arkadaşımdır.
- Bil benim en iyi arkadaşımdır.
- Bill benim en iyi arkadaşım.

Bill a legjobb barátom.

Bill genellikle tek başına oyuncakları ile oynar.

Vili gyakran játszik egyedül a játékaival.

Tom zaten burada ama Bill henüz gelmedi.

Tom már itt van, de Bill még nem érkezett meg.

Bill ilk treni yakalamak için erken kalktı.

- Bill korán kelt, hogy elérje az első vonatot.
- Korán felkelt Vili, hogy elcsípje az első vonatot.

Tom ve Bill birbirlerinden bağımsız olarak karara vardılar.

Tom és Bill egymástól függetlenül jutottak erre a következtetésre.

Bill, gezisi için bir kenara yüz dolar koydu.

Bill félretett száz dollárt az utazására.

Bill ve John konuşmak için ayda bir kez bir araya gelmekten hoşlanıyorlar.

Bill és John szeret havonta egyszer összejönni egy beszélgetésre.

Bill ve John sohbet etmek için ayda bir kez bir araya gelmekten hoşlanıyorlar.

Bill és John szeretnek egy csevegésre összejönni minden hónapban egyszer.