Translation of "şöyle" in Hungarian

0.006 sec.

Examples of using "şöyle" in a sentence and their hungarian translations:

şöyle diyor:

amikor ezt mondja:

Şöyle söyleyeyim,

Megértem.

Şöyle açıklayayım.

Hadd mondjam el, miért.

Şöyle başlıyor:

A következőképpen működik.

şöyle derdim muhtemelen

akkor tudatlanul bizonyára azt mondtam volna:

Ya şöyle deseydim:

Vagy ha azt mondom:

Şöyle düşünmeye başladım:

Így elkezdtem gondolkodni:

Cevap genellikle şöyle,

általában azt válaszolták:

Şöyle bir şeydi:

Körülbelül így hangzott.

Ve şöyle görünüyor.

ami valahogy így néz ki:

İlk tavsiyem şöyle:

Először:

MS: Sonuçlar şöyle:

MS: Nézzük az eredményeket.

Belki şöyle diyorsunuz,

Önök talán most úgy gondolják:

Size şöyle açıklayabilirim;

és azon, amit mindjárt kifejtek önöknek,

şöyle tarif ediliyordu;

a kép mellet ez állt:

Mektubunda bana şöyle yazmıştı,

A levelében azt írta:

Şöyle düşündüm ben de,

És azt gondoltam:

Malala, otobiyografisinde şöyle yazıyor:

Ezt írja Malala az önéletrajzában:

Beden dilleri şöyle diyor:

testbeszédük azt üzeni:

Olarak düşünmüyoruz, şöyle diyoruz:

hanem inkább:

Ve halka şöyle seslendi,

és azt mondta az embereknek:

Şöyle düşünüyorduk: "Kanalizasyonu gözetliyorlar."

Azt gondoltuk: "Figyelik a lefolyócsöveket."

Bunu görür görmez şöyle düşündüm:

Amint megláttam, azt mondtam:

Bugünün işletme kitabı şöyle diyor:

A mai üzleti tankönyvek szerint

Şimdi, bu sözü şöyle değiştiriyorum:

Módosítottam a kijelentést:

Editörlerinden biri bana şöyle dedi:

Az egyik szerkesztője azt mondta:

şöyle söyledi: ''Aslında burada el sıkışmıyoruz.

"Nem szoktunk kezet fogni, – mondta –

Ve şöyle düşünürüz: "Zirveye ulaştığım zaman

Így gondolunk magunkra: "Ha a csúcsot elértem,

Bilim kurgunun tasvir ettikleri şöyle dursun,

Annak ellenére, amit a science fiction lefest,

Bunu şöyle düşünün, ben böyle düşünüyorum,

gondolj rá úgy, vagyis én gondolok rá úgy,

David bana baktı ve şöyle dedi:

mikor David felnézett, és azt mondta:

Filme almak şöyle dursun, nadiren görülen...

Egy eddig szinte alig látott, még kevésbé filmezett

Ekonomist Hernando De Soto şöyle söylüyor:

Hernando de Soto közgazdász szerint

Şöyle ya da böyle umurumda değil.

Nem érdekel, akárhogy is legyen.

Ünlü nörolog Dr. Viktor Frankl şöyle diyor,

A híres neurológus, dr. Viktor Frankl mondása:

Ancak cesaret hakkında şöyle bir şey var:

De mondok valamit a bátorságról:

Birkaç ay sonra ona ulaşıp şöyle dedim:

Néhány hónappal később felkerestem:

''Emily'nin evreni'' dediğim zihniyetten bakınca durum şöyle.

vagyis az én szemszögemből, ezt nevezhetjük "Emily univerzumának".

- Fransızcayı bırak konuşmayı okuyamam bile.
- Konuşmak şöyle dursun, Fransızcayı okuyamam bile.
- Konuşmak şöyle dursun, Fransızca okuyamıyorum.

Nem tudok franciául olvasni, még kevésbé beszélni.

Yani, şöyle düşünebilirsin -- ki sadece finansta da değil:

El kellene gondolkozzunk róla, hiszen nem csak pénzügyi területre igaz.

Şöyle bir şey var, eğer beyniniz otomatik pilottaysa,

Tehát, mikor az agyunk robotpilóta üzemmódban van,

Bir bağışçı ile oturduğumda şöyle bir şey oluyor.

Ha leülök egy támogatóval, az valahogy így zajlik:

Bir yandan da şöyle dedim "Bunu yapabilir miyim?

De az is eszembe jutott: "Csinálhatok én ilyet?

Çünkü siz onları öylece sokağa atıp şöyle diyemezsiniz:

Mert nem lökhetjük őket utcára, mondván:

Sonra şöyle dedi: “Bunu yaparız, Hamdi, sorun değil.

"Rendben, Hamdi, megcsináljuk,

Şu andaki kitap şöyle diyor: Şirketler siyasete bulaşmamalı.

A mai szabálykönyv szerint az üzletnek el kell határolódnia a politikától.

Bıçak Mack mahkemede kendini şöyle savunur, "Sayın Yargıç,

A tárgyaláson ezzel érvel: "Bíró úr,

- Koşmayı bırak, yürüyemiyorum bile.
- Koşmak şöyle dursun, yürüyemiyorum bile.

Járni sem tudok, nemhogy futni.

İşte o anda zihnimde bir şimşek çaktı ve şöyle düşündüm:

Ez volt az a pillanat, mikor felismertem,

O sıralarda şöyle bir espri vardı, "ABD'de asla darbe olmaz çünkü orada ABD büyükelçiliği yok."

Akkoriban azt mondták: "Amerikában azért nincs államcsíny, mert ott nincs amerikai nagykövetség."