Translation of "Tepesi" in German

Dağın tepesi karla kaplıydı.

Der Gipfel des Berges war von Schnee bedeckt.

Fuji Dağının tepesi karla kaplıdır.

Der Gipfel der Fuji ist von Schnee bedeckt.

Fuji dağının tepesi karla kaplıydı.

Der Gipfel des Fuji war von Schnee bedeckt.

O sadece buz dağının tepesi.

Das ist nur die Spitze des Eisbergs.

Dağın tepesi her zaman karla kaplı.

Der Berggipfel ist immer verschneit.

Bu termit tepesi Tanzanya'da yer almaktadır.

Dieser Termitenhügel befindet sich in Tansania.

Bu ağacın tepesi çitle aynı yükseklikte.

Der Baumgipfel ist mit der Umzäunung auf gleicher Höhe.

Tepesi karla kaplı olan dağa bak.

Schau auf den Berg, dessen Gipfel mit Schnee bedeckt ist!

Fuji dağı Everest tepesi kadar yüksek değildir.

Der Fuji ist nicht so hoch wie der Mount Everest.

Tom'un tepesi attığını daha önce hiç görmedim.

Ich habe Tom noch nie die Fassung verlieren sehen.

Tepesi karla kaplı olan şu dağı görebiliyor musun?

Kannst du jenen Berg sehen mit der schneebedeckten Spitze?

Suyun üstünde gördüğün şey sadece buz dağının tepesi.

Was man über dem Wasser sieht, ist nur die Spitze des Eisbergs.

Mary çok sinirlidir ve sık sık tepesi atar.

Maria ist sehr leicht reizbar und oft rastet sie aus.

Dağın tepesi, yaklaşık olarak deniz seviyesinin 2000 metre üzerindedir.

Die Spitze des Berges ist ungefähr 2000 Meter über Normalnull.

- Onun tepesi attı.
- O, küplere bindi.
- O, çok sinirlendi.

Ihm riss der Geduldsfaden.

- Tom Mary'nin John'la çıktığını duyduğunda tepesi attı.
- Tom Mary'nin John'la çıktığını duyduğunda öfkelendi.
- Tom Mary'nin John'la çıktığını duyduğunda deliye döndü.

Tom fuhr aus der Haut, als er erfuhr, dass Maria mit Johannes ausgegangen war.