Translation of "Tencere" in German

Tencere taşıyor.

Der Topf kocht über.

Tencere kapağı nerede?

Wo ist der Deckel der Pfanne?

Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş.

Gleich und gleich gesellt sich gern.

Ne demişler? İzlenen tencere asla kaynamaz.

Vom Zusehen passiert nichts.

Her tencere için bir kapak var.

Auf jeden Topf passt ein Deckel.

Ben sadece bir tencere taze kahve yaptım.

Ich habe gerade eine frische Kanne Kaffee aufgegossen.

Çorba pişirmek için büyük bir tencere kullanırım.

Suppe koche ich in einem großen Topf.

- Tencere dibin kara, seninki benden kara.
- Dinime söven bari Müslüman olsa.
- Dinime küfreden bari Müslüman olsa.

Der Topf wirft dem Kessel vor, dass er schwarz ist.

- Kimin konuştuğuna bak.
- Tencere dibin kara, seninki benden kara.
- Konuşana bak hele.
- Diyene de bakın.
- Dinime söven bari Müslüman olsa.
- Dinime küfreden bari Müslüman olsa.

Das sagt der Richtige.