Translation of "Kullanırım" in German

0.008 sec.

Examples of using "Kullanırım" in a sentence and their german translations:

Onu kullanırım.

Ich werde es verwenden.

Firefox kullanırım.

Ich benutze Firefox.

Twitter kullanırım.

- Ich benutze Twitter.
- Ich nutze Twitter.

Bunu nasıl kullanırım?

- Wie benutze ich das?
- Wie wende ich das an?

Ben onu kullanırım.

Ich benutze es.

Ben çatal kullanırım.

Ich benutze die Gabel.

Ben banyoda internet kullanırım.

Ich nutze das Internet im Badezimmer.

İnterneti iş için kullanırım.

Ich nutze das Internet geschäftlich.

Fransızcayı sadece evde kullanırım.

- Wir sprechen zu Hause nur Französisch.
- Zuhause sprechen wir nur französisch.
- Zu Hause sprechen wir nur Französisch.

Ben bir kamyon kullanırım.

Ich fahre einen Lastwagen.

Sadece şeker kamışı şekeri kullanırım.

Ich verwende nur Rohrzucker.

- Ben onu her gün kullanırım.
- Her gün onu kullanıyorum.
- Onu her gün kullanırım.
- Her gün kullanırım.
- Her gün kullanıyorum.

Ich benutze es jeden Tag.

- Ben onu her gün kullanırım.
- Her gün onu kullanıyorum.
- Onu her gün kullanırım.

Ich benutze es jeden Tag.

Fark etmez ben arabayı kullanırım dedi

Es ist egal, ich sagte, ich werde fahren

- Ben sağlakım.
- Ben sağ elimi kullanırım.

- Ich bin Rechtshänder.
- Ich bin Rechtshänderin.

- Twitter kullanıyorum.
- Ben Twitter kullanıyorum.
- Twitter kullanırım.

- Ich benutze Twitter.
- Ich nutze Twitter.

Bazen bir kutu açıcı olarak makas kullanırım.

Machmal benutze ich die Schere als Dosenöffner.

Saçımı kurutmak için saç kurutma makinesi kullanırım.

Ich trockne mir mit einem Fön das Haar.

Bazen bir konserve açacağı olarak makas kullanırım.

Manchmal benutze ich eine Schere als Dosenöffner.

Çorba pişirmek için büyük bir tencere kullanırım.

Suppe koche ich in einem großen Topf.

Karanlık alanları aydınlatmak için bir el feneri kullanırım.

Ich benutze eine Taschenlampe, um dunkle Stellen zu beleuchten.

Uzak bilgisayarlarıma erişmek için sık sık SSH'ı kullanırım.

Ich benutze oft SSH, um einen Fernzugriff auf meine Computer zu haben.

Bir ağacı devirmek için sekiz saatim olsa, ilk altı saati baltayı bilemek için kullanırım.

Wenn ich acht Stunden hätte, um einen Baum zu fällen, so verbrächte ich die ersten sechs Stunden damit, die Axt zu schärfen.

Ben dilleri konuşmak ve bir şey söylemek için kullanmam. Ben onları insanlığa hizmet etmek için kullanırım.

Ich benutze die Sprachen nicht, um zu reden und nichts zu sagen. Ich benutze sie, um der Menschheit zu dienen.

- Bir dikiş makinem var ama onu çok nadir kullanıyorum.
- Bir dikiş makinem var ama onu nadiren kullanırım.

Ich habe zwar eine Nähmaschine, aber die benutze ich so gut wie nie.