Translation of "Nancy" in German

0.009 sec.

Examples of using "Nancy" in a sentence and their german translations:

Nancy Londralıdır.

Nancy kommt aus London.

Nancy trenden iniyor.

Nancy steigt aus dem Zug aus.

Nancy köpeklerden korkar.

Nancy hat Angst vor Hunden.

Nancy müzikten hoşlanır.

Nancy mag Musik.

Merhaba, ben Nancy.

Hallo, ich bin Nancy.

Maalesef, Nancy haklıydı.

Leider hatte Nancy recht.

Nancy yorgun gözüküyor.

Nancy sieht müde aus.

Nancy nadiren gülümser.

Nancy lächelt selten.

Nancy çok çalıştı.

Nancy hat fleißig gelernt.

Nancy tenis oynamaz.

Nancy spielt kein Tennis.

Nancy yorgun görünüyor.

Nancy sieht müde aus.

Merhaba. Ben Nancy.

Hallo. Ich bin Nancy.

Nancy yetenekli bir hemşiredir.

Nancy ist eine fähige Krankenschwester.

Nancy kız kardeşime benziyor.

Nancy sieht wie meine Schwester aus.

Nancy çok yorgun görünüyor.

Nancy schaut so müde aus.

Nancy mutlu şekilde gülümsedi.

Nancy lächelte glücklich.

- Nancy Jack'le evlenecek kadar aptal olamaz.
- Nancy Jackl'le evlenilmeyeceğini bilecek kadar akıllıdır.
- Nancy Jack ile evlenmeyecek kadar mantıklıdır.

Nancy ist nicht so blöd, Jack zu heiraten.

Nancy masayı kendisi hareket ettiremedi.

Nancy konnte den Schreibtisch nicht allein versetzen.

Nancy, bu kitabı okumuş olamaz.

Nancy kann dieses Buch nicht gelesen haben.

Nancy çok sevimli, değil mi?

Nancy ist sehr süß, nicht wahr?

Geçen hafta sonu nasıldı, Nancy ?

Nancy, wie war dein Wochenende?

Nancy dirseklerini dizlerinin üstüne koydu.

Nancy stützte ihre Ellbogen auf ihren Knien auf.

Nancy bir çift kırmızı ayakkabı istiyor.

Nancy will ein Paar rote Schuhe.

Nancy sınıfında en uzun boylu kız.

Nancy ist das größte Mädchen in ihrer Klasse.

Nancy asla zamanında varmaktan geri kalmaz.

Nancy kommt immer pünktlich.

Tom ve Nancy geçen ay ayrıldılar.

Tom und Anke haben sich letzten Monat getrennt.

Nancy çok arkadaşı olduğu için mutludur.

Nancy ist glücklich, weil sie einen großen Bekanntenkreis hat.

Nancy şimdi ödevini yapmak zorunda mı?

Muss Nancy jetzt ihre Hausübungen machen?

Hem Nancy hem de Jane okulda yoktu.

Nancy und Jane waren beide nicht in der Schule.

Nancy caddenin karşısından beni başı ile selamladı.

Nancy grüßte mich über die Straße mit einem Nicken.

Nancy kendisi için hiçbir şeye karar veremez.

Nancy kann nichts selbst entscheiden.

Nancy benim ilgilenmem için sert bir kız.

Nancy ist ein Mädchen, mit dem ich nur schwer klar komme.

Nancy, bir köpeğe sahip olmak istiyor mu?

Möchte Nancy einen Hund haben?

Nancy tek başına yurt dışında yaşamayı istemiyordu.

Es machte Anna nichts aus, allein im Ausland zu leben.

Nancy, burada sizin için bir mektup var.

Nancy, hier ist ein Brief für dich.

Nancy ile bir randevu almada nasıl başarılı olabilirim?

Wie kann ich es schaffen, ein Date mit Nancy zu bekommen?

Nancy ve Jane beş buçukta eve gitmek zorunda kaldı.

Nancy und Jane mussten um 5:30 Uhr nach Hause gehen.

Nancy beş yıldan fazla süredir ablam ile iyi ilişkiler içindedir.

Nancy verstand sich mit meiner Schwester über fünf Jahre lang gut.