Translation of "Ilgilenmeye" in German

0.003 sec.

Examples of using "Ilgilenmeye" in a sentence and their german translations:

O, matematikle ilgilenmeye başladı.

Er fing an, sich für Mathematik zu interessieren.

- Tom eski Mısır bilimi ile ilgilenmeye başladı.
- Tom ejiptoloji ile ilgilenmeye başladı.

Tom fing an, sich für Ägyptologie zu interessieren.

Matematikle gittikçe daha az ilgilenmeye başladım.

Ich verlor zunehmend das Interesse an der Mathematik.

Mae çok gençken bilimle ilgilenmeye başladı.

Mae fing schon sehr jung an, sich für die Wissenschaft zu interessieren.

- Tom arkeolojiye merak sardı.
- Tom arkeolojiyle ilgilenmeye başladı.

Tom fing an, sich für Archäologie zu interessieren.

Nicolaus Copernicus İtalya'da bir üniversite öğrencisi iken astronomi ile ilgilenmeye başladı.

Für Astronomie fing Nikolaus Kopernikus sich während seiner Studienzeit in Italien zu interessieren an.

Jocelyn Bell 1943 yılında Kuzey İrlanda'da doğdu. Babası okumayı seven bir mimardı. Jocelyn sık sık babasının kitaplarını ödünç alırdı. Onun okuması sayesinde, Jocelyn astronomi ilgilenmeye başladı.

Jocelyn Bell wurde 1943 in Nordirland geboren. Ihr Vater war ein Architekt, der sehr gerne las. Jocelyn lieh sich oft die Bücher ihres Vaters, und diese Lektüre bewirkte es, dass sie anfing, sich für Astronomie zu interessieren.