Translation of "Haftaya" in German

0.037 sec.

Examples of using "Haftaya" in a sentence and their german translations:

Haftaya görüşürüz!

Wir sehen uns nächste Woche!

Haftaya görüşürüz.

Ich werde sie nächste Woche sehen.

- Haftaya oyum Tom'a.
- Haftaya oyumu Tom'a vereceğim.

Ich wähle nächste Woche Tom.

- Öteki haftaya kadar bekleyemem.
- Gelecek haftaya kadar bekleyemem.

Bis nächste Woche kann ich nicht warten.

Haftaya görüşmek üzere, Tom!

Bis nächste Woche, Tom!

Bill haftaya geri dönecek.

Bill kommt nächste Woche zurück.

Gelecek haftaya kadar şiiri ezberle.

Lerne das Gedicht bis nächste Woche auswendig.

Tom gelecek haftaya kadar bekleyemez.

Tom kann nicht bis nächste Woche warten.

Oyun gelecek haftaya kadar ertelendi.

Das Spiel wurde auf nächste Woche verschoben.

Oyun önümüzdeki haftaya kadar ertelendi.

Das Spiel wurde auf nächste Woche verschoben.

Gelecek haftaya kadar burada olacağım.

- Ich werde bis nächste Woche hier sein.
- Ich bin bis nächste Woche hier.

Mali durum haftadan haftaya gittikçe kötüleşiyor.

Die finanzielle Lage wird von Woche zu Woche schlechter.

Önümüzdeki haftaya kadar beklemek zorunda kalacak.

Das wird einfach bis nächste Woche warten müssen.

Bazı gıdaların fiyatları haftadan haftaya değişmektedir.

Bestimmte Nahrungsmittelpreise ändern sich wöchentlich.

Yeni haftaya sağlıklı ve neşeli başlayın!

Startet gesund und munter in die neue Woche!

Bu yavrular bir haftaya kalmadan annelerinden ayrılacak.

Noch in dieser Woche werden die Jungen flügge.

Bizim profesör gelecek haftaya kadar sınavı erteledi.

- Unser Professor verlegte die Klausur auf nächste Woche.
- Unser Professor verlegte die Prüfung auf nächste Woche.

- Haftaya geliyor musun?
- Gelecek hafta geliyor musun?

Kommst du nächste Woche?

Gelecek haftaya kadar İngiltere'ye gidişini ertelemek zorundasın.

Sie müssen Ihre Abreise nach England auf nächste Woche verschieben.

Bu ayın meselesinin yayımlaması olasılıkla gelecek haftaya ertelenecek.

Die Veröffentlichung der Ausgabe dieses Monats wird sich wahrscheinlich um eine Woche verzögern.

Gelecek haftaya kadar nihai kararı vermeyi ertelemek zorundasın.

Wir müssen die endgültige Entscheidung auf nächste Woche verschieben.

Bu haftaya kadar onu bitirmiş olmayı umut etmiştim.

Ich hoffte, es bis Ende dieser Woche fertig zu haben.

Tom'un gelecek haftaya kadar senin için bir cevabı olacak.

- Tom wird dir nächste Woche eine Antwort geben können.
- Tom wird nächste Woche eine Antwort für dich haben.

Hepinize güzel bir pazartesi ve yeni haftaya başarılı bir giriş diliyorum !

Ich wünsche euch allen einen schönen Montag und einen erfolgreichen Start in die neue Woche!

Tom yaptığı yolculuktan sonra kendini tamamiyle bitkin hissediyordu ve toparlanmak için en az bir haftaya ihtiyacı vardı.

Tom war nach seiner Reise völlig erschöpft, und er brauchte mindestens eine Woche, um sich davon zu erholen.