Translation of "Burnu" in German

- Burnu kanadı.
- Onun burnu kanadı.

Seine Nase blutete.

- Onun burnu kanıyor.
- Burnu kanıyor.

Seine Nase blutet.

Burnu kanıyor.

Seine Nase blutet.

Tom'un burnu kızarmıştı.

Tom hatte eine rote Nase.

Onun burnu kanıyor.

Er hat Nasenbluten.

Mary'nin burnu kanıyordu.

Marys Nase blutete.

Çocuğun burnu kanıyor.

- Dem Kind blutet die Nase.
- Das Kind hat Nasenbluten.

Burnu, tazınınkinden iki kat hassastır.

Es riecht doppelt so gut wie ein Bluthund.

Onun uzun bir burnu var.

Sie hat eine lange Nase.

Tom'un büyük bir burnu var.

Tom hat eine große Nase.

Onun büyük burnu mu var?

Hat sie eine große Nase?

Tom'un tıkalı bir burnu var.

Tom hat eine verstopfte Nase.

Onun büyük bir burnu var.

Sie hat eine große Nase.

Rudolph'un kırmızı bir burnu var.

Rudolph hat eine rote Nase.

Bir filin uzun bir burnu vardır.

Ein Elefant hat eine lange Nase.

Onun büyük bir burnu var mı?

Hat er eine große Nase?

Onun gözü şişmişti ve burnu kanıyordu.

Sein Auge war geschwollen, und seine Nase blutete.

Bu ikinci yalanda, onun burnu birkaç inç daha büyüdü.

- Bei dieser zweiten Lüge wuchs seine Nase noch ein paar Fingerbreit mehr.
- Bei dieser zweiten Lüge wuchs seine Nase noch einige Zentimeter weiter.

Tom'un kanlı bir burnu vardı ve kanı gömleğine sürdü.

Tom hatte eine blutige Nase und Blut auf seinem Hemd.

"Benim köpeğimin bir burnu yok." "O nasıl kokluyor?" "Korkunç."

„Mein Hund hat keine Nase.“ – „Wie riecht er denn?“ – „Furchtbar.“

Onun uzun burnu en az iki inç daha uzun hale geldi.

Seine ohnehin schon lange Nase wurde noch mindestens zwei Daumenbreit länger.