Examples of using "Bilemedik" in a sentence and their german translations:
Listemizdeki kimse ile iletişim kura bilemedik.
Wir haben niemanden auf unserer Liste erreichen können.
- Tom'un yaptığı lakayıt el hareketini nasıl yorumlayacağımızı bilemedik. - Tom'un elleriyle yaptığı küçümseyen jesti nasıl yorumlayacağımızı bilmiyorduk.
Wir wussten nicht, wie wir Toms wegwerfende Handbewegung verstehen sollten.