Translation of "Beklemiyordu" in German

Tom kimseyi beklemiyordu.

Tom erwartete niemanden.

Tom bunu beklemiyordu.

Damit hat Tom nicht gerechnet.

Tom ziyaretçi beklemiyordu.

Tom erwartete keinen Besuch.

Tom kaybetmeyi beklemiyordu.

Tom nahm nicht an, er werde verlieren.

Tom onu beklemiyordu.

Damit hat Tom nicht gerechnet.

Tom kesinlikle kazanmayı beklemiyordu.

Tom hat sicherlich nicht damit gerechnet zu gewinnen.

Tom bunu hiç beklemiyordu.

Tom hätte nie damit gerechnet.

O kadar uzun yaşamayı beklemiyordu.

Er hat nicht damit gerechnet, dass er so lange leben würde.

Hiç kimse onun kazanmasını beklemiyordu.

Es hat niemand erwartet, dass sie gewänne.

Hiç kimse Tom'un kazanmasını beklemiyordu.

Niemand erwartete, dass Tom gewänne.

Tom testin kolay olmasını beklemiyordu.

Tom erwartete nicht, dass der Test einfach sein würde.

Tom Mary'ye âşık olmayı beklemiyordu.

Tom hätte nicht gedacht, dass er sich in Maria verlieben würde.

Tom Mary'nin onu yapmasını beklemiyordu.

Tom erwartete nicht, dass Mary das tun würde.

Tom, Mary'nin orada olmasını beklemiyordu.

Tom hätte nicht gedacht, dass Maria käme.

- Tom beni beklemiyordu.
- Tom beni ummuyordu.

Tom erwartete mich nicht.

Hiç kimse benden bir şey beklemiyordu.

Keiner erwartete etwas von mir.

Tom, Mary'nin ona yardım etmesini beklemiyordu.

Tom hätte nicht gedacht, dass Maria ihm helfen würde.

Tom Mary'nin John'a aşık olacağını hiç beklemiyordu.

Tom hatte nie erwartet, dass sich Mary in John verlieben würde.

Hiç kimse, onun yeniden aday olmasını beklemiyordu.

Niemand erwartete, dass er wieder kandidieren würde.

Tom bu kadar kötü bir şey olacağını beklemiyordu.

Tom hatte nicht erwartet, dass etwas so Schlimmes passieren würde.

Hiç kimse faiz oranlarında böylesine keskin bir düşüş beklemiyordu.

- Niemand hatte einen so starken Abfall der Zinssätze erwartet.
- Niemand hatte ein so starkes Absinken der Zinssätze prognostiziert.

- Tom bunu hiç beklemiyordu.
- Tom bunu hiç tahmin etmiyordu.

Tom hätte nie damit gerechnet.

Tom Mary'nin ödevini o kadar hızlı bir şekilde bitirmesini beklemiyordu.

Tom hätte nicht gedacht, dass Maria so schnell mit ihren Hausaufgaben fertig würde.