Translation of "Başlayan" in German

0.003 sec.

Examples of using "Başlayan" in a sentence and their german translations:

Şehvetle başlayan,

Er beginnt mit Lust,

Sıfırdan başlayan Steve Jobs

Steve Jobs von vorne anfangen

Ticari ve ticarileşmeye başlayan çiftliklerin

Und akzeptieren, dass die Einführung von kommerziellen Farmen

Ben konuşmaya başlayan ilk kişiydim.

- Ich war der Erste, der zu sprechen begann.
- Ich war die Erste, die zu sprechen begann.

Ben Esperantoya yeni başlayan biriyim.

Ich bin Esperanto-Anfänger.

Tom yeni başlayan biri, değil mi?

Tom ist noch Anfänger, nicht wahr?

"Y" harfiyle başlayan kaç tane ülke var?

Wie viel Länder beginnen mit dem Buchstabe Y?

Tom buna başlayan kişinin sen olduğunu biliyor.

- Tom weiß, dass du derjenige bist, der damit angefangen hat.
- Tom weiß, dass du diejenige bist, die damit angefangen hat.

Tom sadece yeni başlayan biri, değil mi?

Tom ist nur ein Anfänger, nicht wahr?

Cumhuriyet dönemiyle başlayan batı medeniyeti kadınlara çok büyük haklar tanımıştır

Die westliche Zivilisation, die mit der republikanischen Zeit begann, gab Frauen große Rechte.

Bir önceki gece başlayan yangının nedeni sarhoş askerler olarak belirtilmişti

Ein Feuer war der vorigen Nacht ausgebrochen, beschuldigt wurden betrunkene Soldaten.

Çinin Wuhan kentinde başlayan korona virüs tüm Dünya'ya çoktan yayıldı bile

Das Corona-Virus, das in Wuhan, China, begann, hat sich bereits auf der ganzen Welt verbreitet

- "Irkçı değilim, ama" ile başlayan her cümle aslında büyük ihtimalle çok ırkçıdır.
- "Ben ırkçı değilim, ama" ile başlayan her cümlenin gerçekten çok ırkçı olması muhtemeldir.

Jeder Satz, der mit "Ich bin kein Rassist, aber..." beginnt, ist höchstwahrscheinlich sehr rassistisch.

İmparatorluk onun gelişmeye başlayan tekstil sektörü için kaynak arayışı içinde, doğuya açıldı.

Das Reich dehnte sich auf der Suche nach Ressourcen für die boomende Textilindustrie nach Osten naus.