Translation of "özelliği" in German

0.005 sec.

Examples of using "özelliği" in a sentence and their german translations:

Savaşçı özelliği bulunan

Krieger

Bu bir aile özelliği.

Das liegt in der Familie.

Onun konuşmalarının en önemli özelliği neydi?

Was war das Beste an seiner Art zu reden?

Bu filmin bir özelliği de şu

Ein Merkmal dieses Films ist das

Karıncaların bilinmeyen bir özelliği daha var

Ameisen haben eine andere unbekannte Eigenschaft

Siz ikinizin çok ortak özelliği var.

Die beiden haben viel gemein.

Bu iki türün ortak özelliği nedir?

- Was haben diese beiden Spezies gemeinsam?
- Was haben diese zwei Arten gemeinsam?

Karıncaların bir diğer özelliği ise iletişim kurmaları

Ein weiteres Merkmal von Ameisen ist ihre Kommunikation

Birçok kullanıcı şuan bu özelliği muhtemelen bilmiyordur.

Viele Benutzer kennen diese Funktion derzeit wahrscheinlich nicht.

Işe bu adamın en büyük özelliği prompter kullanmaması

Das größte Merkmal dieses Mannes bei der Arbeit ist, dass er keine Eingabeaufforderung verwendet

Bu pramiti diğerlerinden ayıran özelliği ise merdivenli olması

Das Merkmal, das dieses Pramit von den anderen unterscheidet, ist, dass es eine Leiter hat

Diğer hayvanlardan ayıran özelliği ise kalabalık guruplar halinde

Das Merkmal, das es von anderen Tieren unterscheidet, ist in großen Gruppen

Yine karıncaların insana benzer bir özelliği daha var

Auch hier haben Ameisen ein anderes menschliches Merkmal

Fakat bu tablonun tek özelliği bu da değil

Aber das ist nicht das einzige Merkmal dieses Gemäldes.

Türklerin yaptığı savaşları kayıt etmeme gibi bir özelliği var

Türken haben die Eigenschaft, Kriege nicht aufzuzeichnen

Bazıları büyüleyici bir yardım çağrısında bulunur. Biyolüminans özelliği olan mantarlar kendi ışıklarını saçar.

Einige bitten auf bezaubernde Art um Hilfe. Biolumineszente Pilze erzeugen ihr eigenes Licht.