Translation of "Yapamayacak" in French

0.006 sec.

Examples of using "Yapamayacak" in a sentence and their french translations:

Insanlar sivil yolculuk yapamayacak

les gens ne pourront pas voyager civils

Ödevimi yapamayacak kadar tembelim.

J'ai la flemme de faire mes devoirs.

Onu yapamayacak kadar hastayım.

Je suis trop malade pour faire ça.

Onu yapamayacak kadar çok gencim.

Je suis trop jeune pour faire ça.

- Tom onu o kadar çabuk yapamayacak.
- Tom bunu o kadar kısa sürede yapamayacak.

Tom ne pourra pas le faire si tôt.

Ev ödevimi yapamayacak kadar çok uykuluyum.

- Je suis trop fatigué pour faire mes devoirs.
- J'ai trop sommeil pour faire mes devoirs.

O, onu yapamayacak kadar çok utangaçtır.

Il était trop timide pour faire ça.

O bunu yapamayacak kadar çok utangaçtı.

Il était trop embarrassé pour le faire.

Ödevimi yapamayacak kadar çok uykum var.

J'ai trop sommeil pour faire mes devoirs.

Tom bunu tek başına asla yapamayacak.

Tom ne sera jamais capable de le faire lui-même.

Bir şey yapamayacak kadar çok korkmuştum.

- J'étais trop effrayée pour faire quoi que ce soit.
- J'avais trop peur pour faire quelque chose.

Babam yürüyüş yapamayacak kadar çok meşgul.

Mon père est trop occupé pour aller se balader.

Şu anda bir şey yapamayacak kadar yorgunum.

Je suis trop fatigué pour faire quoi que ce soit à l'instant.

Herhangi bir şeyi şu an yapamayacak kadar yorgunum.

Je suis trop fatigué en ce moment pour faire quoi que ce soit.

Tom bunu tek başına yapamayacak, bu yüzden birinin ona yardım etmesini istememiz gerekiyor.

Tom ne sera pas capable de le faire de lui-même, nous devons donc demander à quelqu'un de l'aider.