Translation of "Kollarını" in French

0.005 sec.

Examples of using "Kollarını" in a sentence and their french translations:

Kollarını kaldırdılar.

Elles levaient les bras.

Ken kollarını indirdi.

- Ken baissa les bras.
- Ken baissa ses armes.
- Ken a baissé ses armes.
- Ken a baissé les bras.

Tom kollarını salladı.

Tom agitait les bras.

O kollarını kaldırdı.

Elle levait les bras.

O, kollarını kavuşturdu.

- Elle a croisé les bras.
- Elle croisa les bras.

O kollarını bana sardı.

Il m'enveloppa de ses bras.

O gömlek kollarını sıvadı.

Il remonta les manches de sa chemise.

Kollarını onun beline doladı.

- Il lui enroula les bras autour de la taille.
- Il lui a enroulé les bras autour de la taille.
- Il lui enlaça la taille.
- Il lui a enlacé la taille.

Onu görebiliyorum, orada kollarını sallıyor.

Je le vois. Il agite les bras.

Kollarını sıva ve işe koyul.

Remettez-vous tout de suite au travail.

Bir polis, kollarını kavuşturarak izliyordu.

Un policier regardait les bras croisés.

Kollarını sıvayarak, borca batarak çok çalıştılar.

Ils ont travaillé les manches relevées,

- Tom kollarını sıvadı.
- Tom kolları sıvadı.

Tom retroussa ses manches.

Mary korktu, beni tutmak için kollarını uzattı.

Marie, effrayée, tendit les bras pour me retenir.

Diğer tüm kollarını yuvasına bağlı tutuyor, vantuzlarını ayırmıyordu.

Elle restait agrippée à sa tanière avec ses ventouses.

İki adam rekabet kazasından sonra Taiwan'da kollarını koparttılar.

Deux hommes ont eu leurs bras coupés à Taiwan dans un accident de souque à la corde.

Karım kollarını bağladığında ve ayağını yere vurduğunda, onun kızgın olduğunu biliyorum.

Quand ma femme croise les bras et tape du pied, je sais qu'elle est en colère.

Belki 100 tane kabuk ve taşı toplamış, kollarını da savunmasız kafasının üzerine doğru katlıyor.

ramasser une centaine de coquillages et de pierres. Elle replie ses bras sur sa tête vulnérable.