Translation of "Birleşik" in French

0.012 sec.

Examples of using "Birleşik" in a sentence and their french translations:

Birleşik Devletler'de örneğin,

Aux États-Unis par exemple,

Amerika Birleşik Devletleri bir cumhuriyettir, Birleşik Krallık değildir.

Les États-Unis sont une république, pas le Royaume-Uni.

- O, Amerika Birleşik Devletleri'nde doğdu.
- O, Birleşik Devletler'de doğdu.

Il est né aux États-Unis.

Çünkü Amerika Birleşik Devletleri'nin

à cause de la piètre qualité de l’air

özellikle Amerika Birleşik Devletleri'nde

précisément aux États-Unis d'Amérique, il y avait de nombreux

BK, Birleşik Krallık'ın kısaltmasıdır.

RU est l'abréviation de Royaume-Uni.

O, Amerika Birleşik Devletleri'nden.

Il vient des États-Unis.

John, Birleşik Devletler'de doğdu.

John est né aux États-Unis.

Yarın Birleşik Devletlere gidiyorum.

Je pars demain pour les États-Unis.

Ben Amerika Birleşik Devletleri'ndeydim.

J'ai été aux Etats-Unis.

- Washington, Amerika Birleşik Devletleri'nin başkentidir.
- Washington, Amerika Birleşik Devletleri'nin başşehridir.

Washington est la capitale des États-Unis.

- O, Amerika Birleşik Devletleri'nden geldi
- O, Amerika Birleşik Devletleri'nden geldi.

Il vient des États-Unis.

Birleşik Krallık'ta buna tahsis diyoruz.

ce que nous appelons jardins familiaux.

Amerika Birleşik Devletlerinde asla bulunmadım.

Je ne suis jamais allé aux États-Unis.

Amerika Birleşik Devletleri göçmenler ülkesidir.

Les États-Unis d'Amérique sont un pays d'immigrants.

Birleşik Devletler 50 eyaletten oluşmuştur.

Les États-Unis sont composés de 50 états.

Birleşik Krallık'ta asgari ücret nedir?

Quel est le salaire minimum au Royaume-Uni ?

Amerika Birleşik Devletleri'nin başkenti neresidir?

Où est la capitale des États-Unis ?

Kanada Amerika Birleşik Devletlerinin kuzeyindedir.

Le Canada est au nord des États-Unis.

Amerika Birleşik Devletleri bir cumhuriyettir.

Les États-Unis sont une république.

Birleşik Devletlerle ilgili izlenimin nedir?

Que penses-tu des États-Unis ?

Japon yemeklerini Birleşik Devletleri'ndeyken özleyeceksin.

La nourriture japonaise va te manquer aux États-Unis.

Birleşik Devletler halkı İngilizce konuşur.

Les gens aux États-Unis parlent anglais.

Amerika Birleşik Devletleri'ne gitmek istiyor.

Elle veut se rendre aux États-Unis d'Amérique.

- Amerika Birleşik Devletleri, aya yarışı kazandı.
- Amerika Birleşik Devletleri ay yarışını kazandı.

Les États-Unis avaient gagné la course à la lune.

Kazançlar Amerika Birleşik Devletleri'ndeki şirketlere gidiyor.

Les bénéfices vont aux sociétés des États-Unis.

Amerika Birleşik Devletleri'nde bir demokrasi olmazsa

Nous sommes certains que si la démocratie n'est pas possible aux États-Unis,

Amerika Birleşik Devletleri'nde Kadın Yürüyüşü yaptık.

Il y a eu la marche des femmes aux États-Unis,

Birleşik Devletler'deki polis merkezlerinin büyük çoğunluğu

La grande majorité des départements de police à travers les États-Unis

Birleşik Krallık ve monarşisine bir bakalım:

Par exemple, le Royaume-Uni et sa monarchie.

Amerika Birleşik Devletleri'nin Başkanı şimdi Japonya'da .

Le président des États-Unis est actuellement au Japon.

Amerika Birleşik Devletleri'nde hangi dil konuşuluyor?

Quelle est la langue parlée aux États-Unis ?

Amerika Birleşik Devletleri'nde hayat pahalılığı artıyordu.

Le coût de la vie aux États-Unis d'Amérique augmentait.

Kaç tane ülke Birleşik Milletler üyesidir?

Combien de pays sont membres des Nations Unies ?

Neden o Amerika Birleşik Devletleri'nde yaşadı?

Pourquoi a-t-il vécu aux États-Unis ?

Birleşik Devletler'deki birçok suçlu uyuşturucu bağımlısıdır.

- Aux États-Unis de nombreux criminels sont dépendants à la drogue.
- De nombreux criminels, aux États-Unis, sont dépendants de drogues.

Nitekim, o Amerika Birleşik Devletlerine gidiyor.

En fait, il va en Amérique.

Amerika Birleşik Devletleri 50 eyaletten oluşmaktadır

Les États-Unis comportent 50 États.

Ailemi görmek için Birleşik Krallık'a gidiyorum.

Je vais aller au Royaume-Uni pour voir mes parents.

New York Amerika Birleşik Devletleri'nde bulunmaktadır.

New York est aux États-Unis.

Amerika Birleşik Devletleri'nde 50 eyalet vardır.

Il y a 50 États aux États-Unis.

Amerika Birleşik Devletleri'nde Japon yemeklerini özleyeceksin.

La nourriture japonaise va te manquer aux États-Unis.

Birleşik Devletlere olan izlenimim çok iyidir.

Mon impression sur les États-Unis est très bonne.

Amerika Birleşik Devletleri'nde milyonlarca insan işsizdir.

Des millions de personnes aux Etats-Unis sont sans emploi.

Amerika Birleşik Devletleri'nin doğal kaynakları boldur.

Les États-Unis sont riches en ressources naturelles.

Hayır, Ben Amerika Birleşik Devletleri'nden değilim.

Non, je ne suis pas des États-Unis.

O, Amerika Birleşik Devletleri Donanmasına katıldı.

Il s'enrôla dans la marine des États-Unis.

O, Amerika Birleşik Devletlerine gitmek istiyor.

- Il veut aller aux États-Unis d'Amérique.
- Il veut aller aux États-Unis.

Amerika Birleşik Devletleri demokratik bir ülkedir.

Les États-Unis d'Amérique sont un pays démocratique.

Güney Louisiana'da Birleşik Houma Halkı ile başladım.

J'ai commencé en Louisiane du Sud avec la Nation Unie Houma.

Amerika Birleşik Devletleri'nde ve dünyanın her yerinde

Combien de millions de bananes consommons-nous aux États-Unis chaque jour

Bu; ABD, Rusya, Almanya, Birleşik Krallık, Fransa

C'est plus que le nombre d'habitants aux États-Unis, en Russie,

Orta Doğu, Rwanda ve Birleşik Devletler boyunca

Tout le temps où j'ai voyagé au Moyen-Orient, au Rwanda

Haritada olmayacak . Ve Amerika Birleşik Devletleri, çoğu

sur la carte. Et aux États-Unis, une grande partie deviendra des États

O, Amerika Birleşik Devletlerinin bir vatandaşı oldu.

- Il devint un citoyen des États-Unis.
- Il est devenu un citoyen des États-Unis.

Onun ailesi Amerika Birleşik Devletleri'ne göç etti.

- Sa famille émigra aux États-Unis d'Amérique.
- Sa famille a émigré aux États-Unis d'Amérique.

Elbiseler burada Amerika Birleşik Devletlerinden daha pahalı.

Les vêtements sont plus chers ici qu'aux États-Unis.

- O ABD'de doğdu.
- O, Birleşik Devletler'de doğdu.

Il est né aux États-Unis.

Birleşik devletler zengin yer altı kaynaklarına sahip.

Les États-Unis sont riches en ressources naturelles.

Atlantik Okyanusu, Fransa'yı Amerika Birleşik Devletlerinden ayırır.

L'océan Atlantique sépare la France des Etats-Unis.

Kanada'nın alanı Amerika birleşik Devletleri'nkinden daha büyüktür.

La superficie du Canada est plus grande que celle des États-Unis.

Fransa'da benzin Amerika Birleşik Devletleri'nden daha pahalıdır.

L'essence coûte plus en France qu'aux Etats-Unis.

O, çocukken İskoçya'dan Amerika Birleşik Devletleri'ne geldi.

Il arriva aux États-Unis d'Amérique, enfant, en provenance d'Écosse.

Almanya, Amerika Birleşik Devletleri ile savaş istemiyordu.

L'Allemagne ne voulait pas la guerre avec les États-Unis d'Amérique.

Ben zaten Amerika Birleşik Devletleri ziyaret ettim.

J'ai déjà visité les États-Unis.

Amerika Birleşik Devletlerine seyahat etmek ister misin?

Voudrais-tu voyager aux États-Unis ?

Tanrı Amerika Birleşik Devletleri'ni kutsamaya devam etsin.

- Puisse Dieu continuer de bénir les Etats-Unis d'Amérique.
- Que Dieu continue de bénir les Etats-Unis d'Amérique.

- Ken, temmuz ayı sonunda Amerika Birleşik Devletleri'ne gidiyor.
- Ken, temmuz ayının sonunda Amerika Birleşik Devletleri'ne gidiyor.

Ken va partir aux États-unis fin juillet.

- Amerika Birleşik Devletlerinde okul otobüsleri sarıdır.
- Amerika Birleşik Devletleri'nde okul otobüsleri sarıdır.
- ABD'de okul otobüsleri sarı renktedir.

Aux États-Unis, les bus scolaires sont jaunes.

Sonunda, Amerika Birleşik Devletleri'nin Suriye rejimine karşı yaptırımların

sanctions contre le régime syrien. Tout cela ne nie pas l'expansion de la L' empire

Amerika Birleşik Devletleri, güney sınırımızda toplama kampları düzenliyor.

Les États-Unis exploitent des camps de concentration sur notre frontière sud.

Üniversiteyi bitirdikten sonra, O Amerika Birleşik Devletleri'ne gitti.

Après avoir été diplômée de l'Université, elle est partie pour les États-Unis.

Amerika Birleşik Devletleri'nde eğitim görmüş olmaktan gurur duyuyor.

Il est fier d'avoir été éduqué aux États-Unis.

Amerika Birleşik Devletleri'ndeki kölelik 1865 yılına kadar kaldırılmadı.

L'esclavage ne fut aboli aux États-Unis d'Amérique qu'en dix-huit-cent-soixante-cinq.

John kitabı Amerika Birleşik Devletleri'ndeki yayıncıya sipariş etti.

John a commandé le livre à la maison d'édition américaine.

O tıp okumak için Amerika Birleşik Devletleri'ne gitti.

Il alla en Amérique étudier la médecine.

Amerika Birleşik Devletleri'ndeki arkadaşlarıma bazı kartpostallar göndermek istiyorum.

Je désire envoyer des cartes postales à mes amis aux Etats-Unis.

O Amerika Birleşik Devletleri'nde eğitim aldığına gurur duyuyor.

Il est fier d'avoir reçu son éducation aux États-Unis.

Kölelik, Amerika Birleşik Devletleri'nde 1865 yılına kadar kaldırılmadı.

L'esclavage n'a été aboli aux États-Unis qu'en 1865.

Reagan 1981 yılında Amerika Birleşik Devletlerinin başkanı oldu.

- Reagan devint président des États-Unis en 1981.
- Reagan est devenu président des États-Unis en 1981.

Kız kardeşim Londra'da Amerika Birleşik Devletleri Büyükelçiliğinde çalışıyor.

Ma sœur travaille à l'ambassade des États-Unis à Londres.

Amerika Birleşik Devletleri'nin Fransa ile bir anlaşması vardı.

Les États-Unis avaient un traité avec la France.

Amerika Birleşik Devletleri 1776 yılında bir ulus oldu.

Les États-Unis sont devenus une nation en 1776.

Tom "Birleşik Devletler" ve "Amerika" arasındaki farkı bilmiyor.

Tom ne connaît pas la différence entre « États-Unis » et « Amérique ».

Benim hayalim bir gün Amerika Birleşik Devletleri'ni tanımak.

Mon rêve est de connaître les États-Unis un jour.

Benim hayalim bir gün Amerika Birleşik Devletleri'ni tanıyabilmek.

Mon rêve est de pouvoir connaître les États-Unis un jour.

- Los Angeles, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki ikinci en büyük şehirdir.
- Los Angeles, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki ikinci en büyük kenttir.

Los Angeles est la deuxième plus grande ville des États-Unis.

Son zamanlarda Amerika Birleşik Devletleri'nde bir ara seçim yaptık.

Les élections de mi-mandat ont eu lieu récemment aux États-Unis.

Birleşik Devletler genelindeki insanların üçte ikisinin cevabı "Hayır" oldu.

deux tiers de la population totale des États-Unis disent : « Jamais ».

Thame'deki okul ile Birleşik Devletler'deki okullar birbirinden çok farklı.

L'école de Thame est extrêmement différente des écoles aux États-Unis.

Birleşik Devletler'de öğrenciler toz toprak içinde oturmak zorunda değiller.

Aux États-Unis, les élèves ne s'assoient pas dans la poussière.

Amerika Birleşik Devletlerinin başkenti hangisidir, Washington'mu yoksa New York'mu?

La capitale des États-Unis est Washington ou bien New-York ?

Sonra Amerika Birleşik Devletleri'nin başkenti Washington, DC'yi ziyaret ettik.

Nous visitâmes alors Washington, D.C., la capitale des États-Unis d'Amérique.

O, babasının Birleşik Devletlerde yazdığı Çince kitapları okumaktan hoşlanır.

Il aime lire les livres chinois que son père a écrits aux États-Unis.

Amerika Birleşik Devletleri'nde insanlar mahjong'un farklı bir sürümünü oynarlar.

En Amérique, les gens jouent à différentes versions du Mahjong.

Bu Birleşik Krallık'ta da böyle. Ve Almanya, İspanya, Japonya

C'est le cas aussi au Royaume-Uni, en Allemagne, en Espagne, au Japon,

Birleşik Krallık; İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda'dan oluşur.

Le Royaume-Uni comprend l'Angleterre, l'Écosse, le Pays de Galles et l'Irlande du Nord.

Amerika Birleşik Devletleri dünyadaki tek süper güç olmak istiyor.

Les États-Unis veulent devenir l'unique superpuissance dans le monde.