Translation of "Ayakkabıları" in French

0.003 sec.

Examples of using "Ayakkabıları" in a sentence and their french translations:

Ayakkabıları denedim.

J'ai essayé les chaussures.

- Hangi ayakkabıları seviyorsun?
- Hangi ayakkabıları seviyorsunuz?

- Quelles chaussures aimez-vous ?
- Quelles chaussures aimes-tu ?

Şu ayakkabıları havalandır.

Aère ces chaussures !

Onun ayakkabıları kahverengidir.

Ses chaussures sont marron.

Bunlar kimin ayakkabıları?

À qui sont ces chaussures ?

Ayakkabıları pencereden attım.

Je jetai les chaussures par la fenêtre.

Siyah ayakkabıları severim.

J'aime les chaussures noires.

Hafif ayakkabıları severim.

J'aime les chaussures légères.

Bu ayakkabıları seviyorsun.

Tu aimes ces chaussures.

Ayakkabıları onun ayaklarını acıtıyor.

Ses chaussures lui font mal aux pieds.

Ben kırmızı ayakkabıları istedim.

Je voulais des chaussures rouges.

Sadece bu ayakkabıları aldım.

- Je viens de faire l'acquisition de ces chaussures.
- Je viens d'acheter ces chaussures.

Ben bu ayakkabıları seçtim.

J'ai choisi ces souliers.

Tom'un üzerinde ayakkabıları yoktu.

Tom ne portait pas de chaussures.

Tom'un yeni ayakkabıları var.

Tom a de nouvelles chaussures.

Burada sadece kız ayakkabıları satılır.

On ne vend ici que des chaussures pour dames.

Bu ayakkabıları nereden satın aldın?

Où as-tu acheté ces chaussures ?

Bu ayakkabıları tamir edebilir misin?

Pouvez-vous me réparer ces chaussures ?

Mary yüksek topuklu ayakkabıları sever.

Marie aime les chaussures à talons hauts.

Tom'un ayakkabıları üzerinde kan vardı.

Tom avait du sang sur ses chaussures.

Bu ayakkabıları bu gece randevumuzda giyeceğim.

Je vais porter ces chaussures à notre rencard ce soir.

Onlar burada sadece kadın ayakkabıları satarlar.

On ne vend ici que des chaussures pour dames.

O tuhaf görünümlü ayakkabıları nereden aldın?

Où as-tu dégoté ces chaussures à l'allure bizarre ?

Tom'un ayakkabıları onun için çok küçük.

Les chaussures de Tom sont trop petites pour lui.

Tom ayakkabıları giydi ama çorapları giymedi.

Tom portait des chaussures mais ne portait pas de chaussettes.

Ben kahverengi ayakkabıları istiyorum, siyah olanları değil.

Je veux des chaussures marron, pas des noires.

Onun beyaz ayakkabıları koyu kırmızı izler bırakıyor.

Ses chaussures blanches laissent des traces de couleur rouge foncé.

Onun mavi ayakkabıları o elbise ile uyum sağlar.

Ses chaussures bleues vont bien avec cette robe.

Bu ayakkabıları dene ve sana uygun olup olmadığını gör.

- Essaie ces chaussures et vois si elles te vont.
- Essaie ces souliers et vois s'ils te vont.
- Essayez ces chaussures et voyez si elles vous vont.
- Essayez ces souliers et voyez s'ils vous vont.

Sanırım senin bir çift yeni yürüyüş ayakkabıları alman gerekiyor.

Je pense que tu as besoin d'acheter une nouvelle paire de chaussures de marche.