Translation of "Ay'a" in French

0.005 sec.

Examples of using "Ay'a" in a sentence and their french translations:

Ay'a doğru fırlatıldık.

vers la Lune.

Ay'a iniş görüntülerinde

Images d'alunissage

Yoksa Ay'a gidilmedi mi?

Ou n'êtes-vous pas allé sur la lune?

Ay'a gidildiğini söyleyen NASA

La NASA dit que la lune allait

Astronotlar füzeyle Ay'a gitti.

Les astronautes sont allés sur la lune en fusée.

Ay'a gitmek Tom'un tutkusudur.

Tom a pour ambition d'aller sur la Lune.

O yarın Ay'a inecek.

Demain, il atterrit sur la lune.

Çitanın gece başarısı Ay'a bağlıdır.

Le succès nocturne des guépards dépend de la lune.

Ay'a kaç tane astronot gitti?

Combien d'astronautes sont allés sur la Lune ?

Şimdiye kadar Ay'a 12 kişi gitti

Jusqu'à présent, 12 personnes sont allées sur la Lune

Ay'a gerçekten gidilip gidilmediği hep sorgulanmakta

On se demande toujours si la lune est réellement visitée ou non.

Daha sonrasında Ay'a insanla gideceğini açıkladı

Il a ensuite annoncé qu'il irait sur la lune avec l'humain

Ay'a rastgele inecek halimiz yok diyordu

Il a dit que nous n'avions aucun moyen d'atterrir sur la lune au hasard

Ay'a ilk ayak basan Neil Armstrong

Neil Armstrong, qui a mis le pied sur la lune

Ay'a iniş görüntülerinin orjinallerinin silindiğini açıkladı

Annonce que les images originales de l'atterrissage sur la Lune ont été supprimées

Ay'a götürmek için onlara nasıl yardım edersiniz?

Comment peuvent-ils vous aider à aller sur la Lune ?

Böyle bir bilgisayarla Ay'a nasıl gidilebilirdi ki?

Comment pourrait-on aller sur la Lune avec un tel ordinateur?

Ay'a iniş görüntüleriyle simülasyonun arasında fark yoktu

Il n'y avait aucune différence entre les images de l'atterrissage sur la lune et la simulation

Apollo-11 isimli gemiyle Ay'a iniş yapıldı

La lune a atterri sur le navire nommé Apollo-11

"Üç bina arasında konuşamazsak Ay'a nasıl gideceğiz?"

«Comment allons-nous arriver sur la Lune si nous ne pouvons pas parler entre trois bâtiments?»

Erkek kardeşim bir gün ay'a gitmek istiyor.

Mon frère veut se rendre sur la Lune, un de ces quatre.

Neil Armstrong Ay'a inerken şöyle bir cümle kurmuştu

Lorsque Neil Armstrong a atterri sur la Lune, il a fait une phrase comme celle-ci

Ve Neil Armstrong Ay'a ilk ayak basan insan oldu

Et Neil Armstrong est devenu la première personne à mettre le pied sur la Lune

Ay'a ne zaman hareket edeceksin? Hepimizin sana ihtiyacı var.

Quand est-ce que tu pars pour la Lune ? Nous avons tous besoin de toi.

Bir astronotu Ay'a indirmenin inanılmaz görevi Apollo Programı olarak bilinecekti.

L'incroyable tâche d'atterrir un astronaute sur la Lune serait connue sous le nom de programme Apollo.

, Dünya'dan Ay'a tek bir uzay aracı gönderip tekrar geri göndermekti.

était d'envoyer un seul vaisseau spatial de la Terre à la Lune et inversement.

Bir değil iki uzay aracı bir araya gelerek Ay'a gidecekti.

Pas un mais deux vaisseaux spatiaux se rendraient sur la Lune, réunis.

Pasifik Okyanusu'nun ücra köşesindeki Palau Takımadaları. Yeni Ay'a üç gün var.

Dans l'océan Pacifique, l'archipel isolé des Palaos. Trois jours avant la nouvelle lune.

Nasıl yani? Ay'a gidilmemiş de bunların tamamı bir stüdyoda mı çekilmişti?

Comment? N'êtes-vous pas allé sur la lune mais ils ont tous été pris en studio?

Astronotları Ay'a nasıl göndereceği konusunda bazı temel sorularla karşı karşıya kaldı .

questions fondamentales sur la façon dont elle enverrait des astronautes sur la Lune.

Lem'in Ay'a iniş için yalnızca ekipman ve yakıta ihtiyacı olduğundan, küçük

Parce que le lem n'avait besoin que d'équipement et de carburant pour un atterrissage lunaire, il pouvait être petit

Apollo 8 mürettebatının Ay'a gitmesi üç gün sürdü, ancak tek başlarına uçmadılar.

Il a fallu trois jours à l'équipage d'Apollo 8 pour se rendre sur la Lune, mais ils n'ont pas volé seuls.

On yılın sonunda Ay'a bir astronot indirmek için muazzam bir baskı altında, NASA

Sous une énorme pression pour faire atterrir un astronaute sur la Lune d'ici la fin de la décennie, la NASA

İkinci ve üçüncü aşamalar uzay aracını Dünya yörüngesine ve daha sonra Ay'a taşıdı.

Les deuxième et troisième étages ont transporté le vaisseau spatial en orbite terrestre, puis vers la lune.

Nisan 1968'de bir CIA raporu, Sovyetler Birliği'nin Ay'a Kozmonotlar göndermek üzere olduğunu öne sürdü

En avril 1968, un rapport de la CIA suggéra que l'Union soviétique était sur le point d'envoyer des cosmonautes

Olduğunu biliyordu . "Bu ulusun, bu on yıl bitmeden bir adamı Ay'a indirip onu güvenli bir şekilde Dünya'ya geri

«Je crois que cette nation devrait s'engager à atteindre l'objectif, avant la fin de cette

Bir çocuğu dışarı çıkarıp elinizle Ay'ı işaret ederseniz, çocuk Ay'a bakar. Aynı şeyi bir köpekle yaparsanız, köpek parmağınıza bakar.

Si vous emmenez un enfant dehors et pointez la lune, l'enfant regardera la lune. Si vous faites la même chose avec un chien, le chien regardera le doigt.