Translation of "Çin'den" in French

Çin'den geldim.

Je suis venu de la Chine.

Çin'den döndü.

Il revint de Chine.

Çin'den döndüler.

- Ils sont rentrés de Chine.
- Elles sont rentrées de Chine.

Çin'den döndük.

- Nous sommes rentrés de Chine.
- Nous sommes rentrées de Chine.

- O, Çin'den döndü.
- O, Çin'den geri geldi.

Il est revenu de Chine.

Çay Çin'den getirildi.

Le thé a été introduit de Chine.

Çin'den Japonya'ya geldim.

Je suis venu au Japon par la Chine.

Çin'den geri döndü.

Elle est rentrée de Chine.

Mary Çin'den döndü.

Marie est rentrée de Chine.

- Çin'den döndünüz, değil mi?
- Çin'den döndün, değil mi?

- Vous êtes rentrés de Chine, n'est-ce pas ?
- Vous êtes rentrées de Chine, n'est-ce pas ?

Anne ve babam Çin'den geliyorlar.

Mes parents sont originaires de Chine.

- Ben Çin'denim.
- Ben Çin'den geliyorum.

Je viens de Chine.

Bütün bildiğim onun Çin'den geldiğidir.

Tout ce que je sais, c'est qu'il vient de Chine.

Tören Çin'den gelen konuğun onuruna gerçekleştirildi.

Cette cérémonie a eu lieu en l'honneur de l'hôte venu de Chine.

Bu günlerde çoğu giyim Çin'den ithal edilmektedir.

De nos jours, la plupart des vêtements sont importés de Chine.

Çin'den ve Dünya Bankası'ndan borç para almak için

Nous n'avons pas de raison de dépendre de l'aide

Çin'den daha açık ve özgür olması gereken toplumlarda

Dans les sociétés censées être plus ouvertes et plus libres que la Chine,

Japonya, Çin'den hammadde ithal eder ve Çin'e hazır ürün ihraç eder.

Le Japon importe des matières premières de Chine et lui exporte des produits finis.

Ölümcül Nepal virüsü . Yirmi altıncı Ocak'ta İngiliz Guardian gazetesi , Çin'den yayılan Nepal

mortel du Népal. Le 26 janvier, le journal britannique Guardian est sorti