Translation of "Ifade" in Finnish

0.011 sec.

Examples of using "Ifade" in a sentence and their finnish translations:

Duygularımı ifade edemem.

En voi kuvata tunteitani.

O ifade arkaiktir.

- Tuo on vanhahtava ilmaus.
- Tuo ilmaus on vanhaa kieltä.

Ne garip bir ifade!

Onpa omituinen ilmaus!

Kelimeler düşünceleri ifade eder.

- Sanat ilmaisevat ajatuksia.
- Sanoilla ilmaistaan ajatuksia.

Zaten binlerce ifade yarattım.

Olen luonut jo tuhansia fraaseja.

Bir anlam ifade etmiyor.

- Tuo ei tarkoita mitään.
- Se ei tarkoita mitään!

Dan ifade özgürlüğü yanlısıdır.

Dan on sananvapauden puolella.

O arkaik bir ifade.

- Tuo on vanhahtava ilmaus.
- Tuo ilmaus on vanhaa kieltä.

Basitçe ifade edeyim, erkekler kadınlara,

Yksinkertaisesti sanottuna miehet rakastuvat naisiin,

O ne inanılmaz bir ifade!

Mikä uskomaton lausuma se onkaan.

O, haklı olduğunu ifade etti.

Hän vakuutti olleensa oikeassa.

Kendimi nasıl ifade edeceğimi bilmiyordum.

En tiennyt, miten ilmaisisin itseäni.

Kendini nasıl ifade edeceğini bilmiyordu.

Hän ei osannut ilmaista itseään.

O bir şey ifade etmiyor.

Tuo ei tarkoita mitään.

Bu bir şey ifade etmiyor.

Tämä ei tarkoita mitään.

Düşünceler kelimeler vasıtasıyla ifade edilirler.

- Ajatuksia ilmaistaan sanoin.
- Ajatuksia ilmaistaan sanojen avulla.
- Ajatuksia ilmaistaan sanojen kautta.

İfade özgürlüğü ciddi şekilde sınırlandı.

Sananvapautta rajoitettiin jyrkästi.

Soruyu başka şekilde ifade edeceğim.

Muotoilen kysymyksen uudelleen.

Tom kendini iyi ifade etmez.

- Tomi ei ilmaise itseään hyvin.
- Tomi ei ilmaise itseään taitavasti.

O herhangi bir anlam ifade etmiyor.

- Siinä ei ole mitään järkeä.
- Siinä ei ole lainkaan järkeä.

Ben sadece bir gerçeği ifade ediyorum.

Kunhan vaan totean faktan.

Tom'un söylediği hiçbir anlam ifade etmiyor.

- Tomin jutuissa ei ole mitään järkeä.
- Tomin jutussa ei ole mitään järkeä.

Onlar herhangi bir anlam ifade etmiyor.

- Ei heistä kyllä ota selvää.
- Heidän puuhissaan ei ole mitään järkeä.

Tom kendini çok iyi ifade eder.

Tomi ilmaisee itseään todella hyvin.

Laurie bana çok şey ifade eder.

Laurie merkitsee minulle paljon.

Tom kendini Fransızca olarak ifade edebilir.

- Tom saa tehtyä itsensä ymmärretyksi ranskaksi.
- Tom saa viestinsä perille ranskaksi.

Tom duygularını nasıl ifade edeceğini bilmiyor.

Tomi ei osaa ilmaista tunteitaan.

İfade özgürlüğü özellikle yayıncılar için önemlidir.

Sananvapaus on erityisen tärkeää televisio-ohjelmien tuottajille.

Demek istediğimi kelimelerle ifade etmeyi zor buluyorum.

Minun on vaikeaa ilmaista ajatuksiani sanoin.

O benim için çok şey ifade ediyor.

Se merkitsee minulle paljon.

Bu kelime birkaç farklı şeyi ifade eder.

Tämä sana tarkoittaa useita eri asioita.

Metin, yazarın düşüncelerini ve duygularını ifade eder.

Teksti ilmaisee kirjoittajan ajatuksia ja tunteita.

Bu benim için çok şey ifade ediyor.

- Tämä on minulle todella tärkeää.
- Tämä merkitsee minulle todella paljon.

Bu benim için bir şey ifade etmiyor.

- Se ei kuulosta tutulta.
- Ei soita kelloa.

Fikriniz benim için çok şey ifade ediyor.

Mielipiteesi merkitsee minulle paljon.

Ben görüşlerini dürüstçe ifade eden insanlara hayranım.

Kunnioitan suuresti ihmisiä, jotka ilmaisevat mielipiteensä suoraan.

Tom kendini nasıl iyi ifade edeceğini bilmiyordu.

Tom ei tiennyt kuinka ilmaista itseään hyvin.

Bir şekilde karakterini tam anlamıyla ifade ediyor gibiydiler

Ne näyttivät kertovan kaiken hänen luonteestaan ja

Benim için düşünceleri sözcükler aracılığıyla ifade etmek zordur.

Minun on vaikea ilmaista ajatuksia sanoin.

Makam, mevki benim için bir şey ifade etmiyor.

Arvonimet ja kunnianosoitukset ovat merkityksettömiä minulle.

Bunun onlar için çok şey ifade ettiğini biliyorum.

Tiedän, että se merkitsee paljon heille.

Chomolungma veya "Everest Dağı" bizim için ne ifade ediyor?

Mitä Chomolungma eli Mount Everest merkitsee meille?

Herbert McAdams adı sana bir şey ifade ediyor mu?

Tarkoittaako nimi Herbert McAdams sinulle mitään?

- O bir az gösterme.
- Yetersiz kalan bir ifade bu.

- Tuo on aliarviointia.
- Tuo on vähättelyä.

- Bu film hiçbir anlam ifade etmiyor.
- Bu film saçma.

Tässä elokuvassa ei ole mitään järkeä.

- Bu, bir anlam ifade etmiyor.
- Bunun bir anlamı yok.

- Tässä ei ole järkeä.
- Tämä ei käy järkeen.

Tom'un senin için ne çok şey ifade ettiğini biliyorum.

Tiedän miten paljon Tom merkitsi sinulle.

Bir yerli konuşucunun kendini bu şekilde ifade edip etmeyeceğinden şüpheliyim.

Liekö äidinkielenään haasteleva näin sen ilmaisisi; sitä epäilen ma!

Birçok kişi arabalarla ilgilenir fakat arabalar benim için bir şey ifade etmiyor.

Monet ihmiset ovat kiinnostuneita autoista, mutta ne eivät merkitse minulle mitään.

İki tam sayının kesirleri olarak ifade edilebilen sayılar, rasyonel sayılar olarak adlandırılır.

Lukuja, jotka voidaan esittää kahden kokonaisluvun osamääränä, kutsutaan rationaaliluvuiksi.

- H kimyasal sembolü hidrojeni ifade eder.
- H kimyasal sembolü hidrojen anlamına gelir.

Kemiallinen merkki H tarkoittaa vetyä.

- Bu benim için çok anlama geliyordu.
- Bu benim için çok şey ifade ediyordu.

Se merkitsi minulle paljon.

Dün ya da evvelsi gün Asahi gazetesinde Wikipedia'dan alıntı yapmamanız gerektiğini vurgulayan bir ifade vardı.

Asahi-sanomalehdessä oli eilen tai toissapäivänä kannanotto, jossa painotettiin, ettei Wikipediaa tulisi siteerata.

- 2'den büyük her çift sayı, iki asal sayının toplamı biçiminde ifade edilebilir.
- 2'den büyük her çift sayı, iki asal sayının toplamıdır.

- Jokainen kahta suurempi parillinen luku on kahden alkuluvun summa.
- Jokainen parillinen, kahta suurempi luku on kahden alkuluvun summa.