Translation of "Dan" in Finnish

0.004 sec.

Examples of using "Dan" in a sentence and their finnish translations:

Dan bir dilbilimci.

Dan on kielitieteilijä.

Dan köpekleri yatıştırdı.

Dan vaiensi koirat.

Dan küfürlü konuşuyordu.

Dan puhui potaskaa.

İyi geceler, Dan.

Hyvää yötä, Dan.

Benim adım Dan.

- Minun nimeni on Dan.
- Nimeni on Dan.

Dan, Linda'yla mezarlıkta buluştu.

Dan tapasi Lindan hautausmaalla.

Dan, Linda'nın hikayesinden duygulandı.

Lindan tarina kosketti Dania.

Dan kemanını okulda bıraktı.

Dan jätti viulunsa kouluun.

Şimdi Dan bir bakandır.

- Nyt Taneli on ministeri.
- Nyt Taneli on pappi.

Dan, kurşun yarasından öldü.

Dan kuoli ampumahaavaan.

Dan ifade özgürlüğü yanlısıdır.

Dan on sananvapauden puolella.

Tom 2.30'dan önce gelmeyecek.

Tom ei tule palaamaan ennen 2:30.

2.30'dan önce bilmem gerekiyor.

Minun pitää tietää ennen 2:30.

2.30'dan sonra burada olmayacağız.

Emme ole paikalla puoli kolmen jälkeen.

Dan yeni üyelere sataşmayı sever.

Dan tykkää kiusata tulokkaita.

Onun yıllık geliri 100.000$'dan fazladır.

Hänen vuositulonsa ovat yli satatuhatta dollaria.

Müze sabah 9'dan itibaren açıktır.

Museo on auki aamu yhdeksästä alkaen.

Dan prestijli bir müzik okuluna başladı.

Dan kävi ansioituneen musiikkikoulun.

Dan son zamanlarda birine sarıldı mı?

Onko Dan halannut ketään viimeaikoina?

Tom 2.30'dan hemen sonra ayrıldı.

Tom lähti heti puoli kolmen jälkeen.

Dan bir pizza salonunda Linda'yı tutukladı.

Dan pidätti Lindan pizzeriassa.

Dan ve Linda seks yapmadılar bile.

Dan ja Linda eivät edes harrastaneet seksiä.

1990'dan beri onu tanıyor musun?

Oletko tuntenut hänet vuodesta 1990 lähtien?

Tom 2.30'dan biraz daha sonra geldi.

Tom saapui vähän jälkeen 2:30.

Dan, Linda'nın ölümü konusunda kendini suçlu hissetti.

Dan tunsi syyllisyyttä Lindan kuolemasta.

Dan, kilise ve devletin birbirlerinden ayrılmasını savunur.

Dan kannattaa kirkon ja valtion erottamista.

Dan, Linda ve çocuklarını yalnız bırakmayı tasarlamadı.

Dan ei aikonut jättää Lindaa ja hänen lapsiaan rauhaan.

Dan öfkesini kaybedip Linda'ya hakaret etti ve ayrıldı.

Dan menetti hermonsa, haukkui Lindaa ja lähti.

Dan, Linda'ya güzel küçük bir hediye satın aldı.

Dan osti Lindalle kivan pienen lahjan.

Tom tam 7.30'dan önce iş için ayrıldı.

Tom lähti töihin juuri ennen kello 7:30.

DAN MITRIONE BUGÜN ÖLDÜRÜLDÜ Kentleri işgal edip cephanelikleri, bankaları...

DAN MITRIONE MURHATTU He valtasivat kaupunkeja, ryöstivät aseita, pankkeja...

Madagaskar'ın yağmur ormanlarının yüzde 90'dan fazlası yok edildi.

Yli 90% Madagaskarin trooppisista sademetsistä on hävitetty.

Dan Linda'yı onunla birlikte Londra'ya dönmesi için ikna etti.

Dan vakuutti Lindan palaamaan kanssaan Lontooseen.