Translation of "Bulunan" in Finnish

0.004 sec.

Examples of using "Bulunan" in a sentence and their finnish translations:

bulunan bir köye götürmek.

viidakon keskellä olevaan syrjäiseen kylään.

Uçakta bulunan beş yüz yolcu vardı.

Lentokoneessa oli kyydissä 500 matkustajaa.

Bunun sebebi sabunun içinde bulunan iki yönlü moleküllerdir.

Näin tapahtuu, koska saippuoissa on kaksipuolisia molekyylejä.

Gözlerinde bulunan yansıtıcı katman çok az olan ışığı kuvvetlendirir.

Niiden silmien heijastava kerros vahvistaa yön vähäisen valon.

Eski çağlarda tuz az bulunan ve maliyetli bir metaydı.

Suola oli entisaikaan harvinainen ja kallis hyödyke.

Vay canına, burası dağın yan tarafında bulunan devasa bir mağara.

Tässä on vuoreen menevä valtava luolan suu.

Gözlerinde bulunan aynaya benzer hücreler var olan düşük ışığı kuvvetlendiriyor.

Sen silmien peilimäiset solut vahvistavat vähäisenkin valon.

Pediseller, uçlarında üç küçük diş bulunan uzun ve parmağa benzeyen uzantılardır.

Pedicellariae ovat pitkiä, sormimaisia lisäkkeitä, joissa on kolme pientä hammasta.

Binlerce ufak lensten oluşan gözleri ortamda bulunan en ufak ışığı bile süzer.

Sen tuhansista pienistä linsseistä koostuvat silmät - kokoavat kaiken saatavilla olevan valon.

Halkbilimci Jonathan Young ona zarar verebilecek tek şeyin, insan tükürüğünde bulunan bir silah olduğunu söylüyor.

Folkloristi Jonathan Young sanoo, että sitä voi vahingoittaa vain - ihmissylkeen kastetulla aseella.

Polis, terk edilmiş araba ile üç kilometre uzakta bulunan ceset arasında bir bağlantı olduğunu düşünüyor.

Poliisivoimat ounastelivat yhteyttä hylätyn auton ja viiden kilometrin päästä löydetyn ruumiin välillä.

Albay Yuri A. Gagarin 9 Mart 1934'te Rusya'da Moskova'nın batısındaki bölgede bulunan bir kolektif çiftlikte doğdu.

Eversti Juri A. Gagarin syntyi kommuunimaatilalla Venäjällä, Moskovasta itään 9. maaliskuuta 1934.