Translation of "Şişe" in Finnish

0.008 sec.

Examples of using "Şişe" in a sentence and their finnish translations:

- Bana bir şişe su ver.
- Bana bir şişe su verin.
- Bir şişe su ver.
- Bir şişe su verin.

Anna minulle vesipullo.

Bir şişe şarap açalım.

Avataan viinipullo.

Bir şişe viskim var.

Minulla on pullo viskiä.

- Ben bir şişe coca cola istiyorum.
- Bir şişe Coca-Cola istiyorum.

- Haluan pullon coca colaa.
- Haluan pullon kokista.

Bir şişe şarap daha istiyoruz.

Haluaisimme toisen pullollisen viiniä.

Bana bir şişe şarap ver.

Anna minulle pullo viiniä.

Onlar iki şişe şarap içtiler.

He joivat kaksi pulloa viiniä.

Bir şişe kırmızı şarap açtım.

- Avasin punaviinipullon.
- Mä avasin punkkupullon.

Tom Mary'ye bir şişe uzattı.

Tomi antoi pullon Marille.

Bir şişe daha şarap almalıydık.

Meidän olisi pitänyt ostaa vielä yksi pullo viiniä.

Bir şişe Coca-Cola istiyorum.

Haluan pullon kokista.

O, üç şişe bira içti.

Hän joi kolme pulloa olutta.

Bir şişe açacağına ihtiyacım var.

Tarvitsen pullonavaajan.

Tom dolaptan bir şişe bira çıkardı.

Tom sai pullon olutta jääkaapista.

Partiye gidersem, birkaç şişe şarap alacağım.

Jos menen juhliin, otan muutaman pullon viiniä.

Ben iki şişe süt satın aldım.

Ostin kaksi pulloa maitoa.

Annem iki şişe portakal suyu aldı.

Äitini osti kaksi pulloa appelsiinimehua.

Tom üç şişe kırmızı şarap aldı.

Tom osti kolme pulloa punaviiniä.

Şişe burunlu yunuslar Dünya'daki en zeki hayvanlardan biridir.

- Pullonokkadelfiinit ovat yksi maapallon älykkäimmistä lajeista.
- Pullonokkadelfiinit ovat Maapallon älykkäimpien eläinlajien joukossa.

Yalnız olabileceğini düşündüm, bu yüzden bir şişe şarapla uğradım.

Ajattelin, että saattaisit olla yksinäinen, joten tulin kylään viinipullon kanssa.

Yeni bir cümle bir şişe içinde mesaj gibidir: Bir zaman çevrilecektir.

Uusi lause on kuin pulloposti: se käännetään aikanaan toiselle kielelle.

Tom Mary'nin sabah sekizde onun bir şişe şarap açmasının çok erken olduğunu düşünüp düşünmediğini merak etti.

- Tom ihmetteli ajattelisiko Mary kello kahdeksan aamulla olevan liian aikaista hänelle aukaista viinipullo.
- Tom mietiskeli, pitäisikö Mari viinipullon avaamista aamukahdeksalta liian aikaisena.