Translation of "Yoksulluğun" in English

Yoksulluğun pençesinde

And if you live in the grips of poverty

Yoksulluğun nedeni nüfus artışıydı.

It was the increase in population that caused the poverty.

Aşırı yoksulluğun olduğu ülkelerden geliyor.

is coming from those countries that have extreme poverty.

Yoksulluğun önemli olmadığını ileri sürebilirsiniz.

as long as their parents are good parents, they're going to do just fine.

Bu, yoksulluğun kalıcı iz bıraktığı ve

Now that means that poverty leaves a really lasting scar,

Yoksulluğun ortadan kaldırılması ana hedefimiz olmalıdır.

- Eradicating poverty must be our main goal.
- Eradicating poverty must be our number one goal.

Yoksulluğun ortadan kaldırılması bir numaralı amacımız olmalıdır.

- Eradicating poverty must be our main goal.
- Eradicating poverty must be our number one goal.

Bu, aslında... Yoksulluğun önemli olmadığı anlamına mı geliyor?

does that actually mean, then, that poverty doesn't matter after all?

Ama bu en azından bölgede yoksulluğun bitmesinin başlangıcı olabilir.

But this can be, at least, the beginning of the end of poverty in the region.

Lander ayaklanmanın ve çete davranışının yoksulluğun ve kötü ekonomik koşulların bir sonucu olduklarını varsayıyor.

Lander assumes that rioting and gang behavior are a result of poverty and poor economic conditions.