Translation of "Yapıldığını" in English

0.017 sec.

Examples of using "Yapıldığını" in a sentence and their english translations:

Yapıldığını teşhis edebiliyorlar.

goat in the Taurus Mountains, and pig in the Tigris basin.

Sana ödeme yapıldığını göreceğiz.

We'll see you get paid.

Nasıl yapıldığını sana göstermeyeceğim.

I'm not going to show you how to do it.

Bunun neyden yapıldığını düşünüyorsun?

What do you think this is made of?

Bunun neyden yapıldığını sanıyorsun?

What do you suppose this is made of?

Evin sağlam yapıldığını görebilirsin.

You can see that the house is solidly built.

Bunun neyden yapıldığını bilmiyorum.

I don't know what this is made of.

Bu işin nasıl yapıldığını düşündüğünüzde

When you think about how to do this work,

Peynirin sütten yapıldığını bilmiyor musunuz?

Don't you know cheese is made from milk?

Kimse eşyanın nasıl yapıldığını açıklayamadı.

Nobody could explain how the thing was made.

İş için ödeme yapıldığını hatırlamıyorum.

I don't remember getting paid for the work.

Bu arabanın Almanya'da yapıldığını sanmıyorum.

- I don't think that this car was made in Germany.
- I don't think this car was made in Germany.

Ben bir hata yapıldığını anlıyorum.

I understand that a mistake has been made.

Bunun nasıl yapıldığını anlamak zorundayız.

We have to figure out how to do this.

Bana onun nasıl yapıldığını göster.

Show me how it's done.

Onun nasıl yapıldığını Tom'a göster.

Show Tom how it's done.

Herkes ayın peynirden yapıldığını bilir.

Everybody knows the moon is made of cheese.

Bunun nasıl yapıldığını sana göstereceğim.

I'll show you how it's done.

Sosisin nasıl yapıldığını merak ediyorum.

I wonder how sausage is made.

Sosisin nasıl yapıldığını biliyor musun?

Do you know how sausage is made?

Hiç sosisin yapıldığını gördün mü?

Have you ever seen sausage being made?

Karanlık maddenin neyden yapıldığını bilmiyorum.

We don't know what dark matter is made of.

Bunun nasıl yapıldığını sana göstereyim.

Let me show you how it's done.

Bize onun nasıl yapıldığını göster.

Show us how it's done.

Onlara onun nasıl yapıldığını göster.

Show them how it's done.

Ona onun nasıl yapıldığını göster.

Show him how it's done.

Bunun nasıl yapıldığını sana göstersinler.

Let them show you how it's done.

Bunun nasıl yapıldığını sana göstersin.

- Let him show you how it's done.
- Let her show you how it's done.

Bunun doğru yapıldığını görmek istiyorum.

I want to see it done right.

Plato evrenin üçgenlerden yapıldığını düşündü.

Plato thought that the universe was made up of triangles.

Onun nasıl yapıldığını bana öğret.

- Teach me how it's done.
- Teach me how to do it.

- Bu kutunun neyden yapıldığını biliyor musun?
- Bu kutunun neyden yapıldığını biliyor musunuz?

Do you know what this box is made of?

- Bu binanın ne zaman yapıldığını bilmiyorum.
- Bu binanın ne zaman yapıldığını merak ediyorum.

I wonder when this building was constructed.

Dikilerek yapay bir tümsek yapıldığını söyledim.

walls, and other things above each other.

Anlıyorum ama hata yapıldığını duymak istemiyorum.

I understand, and I don't want to hear about errors.

Bir kitapta tempuranın nasıl yapıldığını okudum.

I read about how to make tempura in a book.

Eminim Tom bunun nasıl yapıldığını bilecek.

I'm sure Tom will know how to do it.

Bunun nasıl yapıldığını Tom sana göstersin.

Let Tom show you how it's done.

Babam bana bunun nasıl yapıldığını öğretti.

My dad taught me how to do it.

Dikkatlice bak. Nasıl yapıldığını sana göstereceğim.

Look carefully. I'm going to show you how it's done.

Tom, Mary'ye suşinin nasıl yapıldığını gösterdi.

Tom showed Mary how to make sushi.

Ben sosisin nasıl yapıldığını merak ediyorum.

I wonder how the sausage is made.

Tom bile onun nasıl yapıldığını bilmiyor.

Even Tom doesn't know how to do that.

Tom bile onun nasıl yapıldığını bilmiyordu.

Even Tom didn't know how to do that.

Tom bana bunun nasıl yapıldığını gösterdi.

Tom showed me how it's done.

Bunun nasıl yapıldığını bilebilir ya da bilmeyebilirsiniz

you might know how it's done, you might not know,

O konuyu, bebeklerin nasıl yapıldığını çocuklarıyla konuşmaktan

Every parent dreads having that conversation with their kids

Lütfen bunun nasıl yapıldığını bana gösterebilir misin?

Could you please show me how it's done?

Lütfen bunun nasıl yapıldığını bana gösterir misin?

Would you please show me how it's done?

Tom Mary'ye bunun nasıl yapıldığını sormak zorunda.

Tom should ask Mary how to do it.

Bize bunun ne zaman yapıldığını söyleyebilir misin?

Can you tell us when this was made?

Hadi, Tom, Bize bunun nasıl yapıldığını göster.

Come on, Tom, show us how it's done.

O köprünün kaç yıl önce yapıldığını bilmiyorum.

I don't know how many years ago that bridge was built.

Tom nasıl yapıldığını bana anlattı ama kaydetmedim.

Tom told me how to do it, but it didn't register.

Bunun nasıl yapıldığını sana göstermemize izin ver.

Let us show you how it's done.

Giyim eşyasının hangi malzemelerden yapıldığını merak ediyorum.

I wonder what materials the garment is made of.

Dikkatle izle. Onun nasıl yapıldığını sana göstereceğim.

Watch carefully. I'll show you how it's done.

Kızarmış peynirli sandvicin nasıl yapıldığını biliyor musun?

Do you know how to make a grilled cheese sandwich?

Tom kendisine kötü muamele yapıldığını düşünüyor mu?

Does Tom think he's been treated badly?

Bunun nasıl yapıldığını sana göstermemi ister misin?

- Do you want me to show you how it's done?
- Would you like for me to show you how it's done?

Belki bir gün onun nasıl yapıldığını bana gösterebilirsin.

Maybe one day you could show me how it's done.

Bu ders kitabının geri dönüştürülmüş kağıttan yapıldığını biliyorsun.

You know this textbook is made of recycled paper.

Tom Mary'nin ona nasıl pizza yapıldığını göstermesini istedi.

Tom wanted Mary to show him how to make pizza.

Öylesine yapabilirsin,bu nasıl yapıldığını bildiğin anlamına gelmez.

Just because you can, doesn't mean you know how.

Büyük Giza Piramidinin nasıl yapıldığını hiç kimse bilmiyor.

No one knows how the Great Pyramid of Giza was built.

- Yöntemi bilmiyordum.
- Nasıl olduğunu bilmiyordum.
- Nasıl yapıldığını bilmiyordum.

I didn't know how.

Tom o yapıldığı sürece onun nasıl yapıldığını umursamadı.

Tom didn't care how it got done as long as it got done.

Onun nasıl yapıldığını sana söylersem, onu yapar mısın?

If I tell you how it's done, will you do it?

Tom ve Mary bile onun nasıl yapıldığını bilmiyor.

Even Tom and Mary don't know how to do that.

Klasik mağazalarda yapıldığını fark etti. Bu yüzden bu potansiyelden faydalanmak adına

are made in traditional shops) So in order to tap into this potential, the

- Peynirin nasıl yapılacağını bana öğretir misin?
- Peynirin nasıl yapıldığını bana öğretir misiniz?

Would you teach me how to make cheese?

"Bu kameranın nerede yapıldığını biliyor musun?" "Sanırım Çin'de yapıldı ama emin değilim."

"Do you know where this camera was made?" "I think it was made in China, but I'm not sure."

Bazı bilim adamları yer çekiminin ışık hızıyla seyahat eden graviton denilen parçacıklardan yapıldığını düşünüyor.

Some scientists think that gravity is made up of particles called gravitons which travel at the speed of light.

- Burada yaşayan insanlar bunun nasıl yapılacağını biliyor.
- Burada yaşayan insanlar bunu yapmayı biliyor.
- Burada yaşayanlar bunu yapmasını biliyor.
- Burada yaşayanlar bunun nasıl yapıldığını biliyor.

People who live here know how to do that.