Translation of "Yaşlılığında" in English

0.002 sec.

Examples of using "Yaşlılığında" in a sentence and their english translations:

Onun yaşlılığında geçimini sağladı.

She provided for her old age.

O yaşlılığında çelimsiz oldu.

He's become frail in his old age.

- O yaşlılığında çelimsiz oldu.
- Yaşlanınca elden ayaktan düştü.
- Yaşlılığında düşkünleşti.
- İhtiyarlığında güçten kuvvetten kesildi.

- Because he is old, he, too, has grown weak.
- He's become frail in his old age.

- Tom yaşlılığında yumuşak başlı oluyor.
- Tom yaşlandıkça duygusallaşıyor.

Tom is getting soft in his old age.