Translation of "Yıldızı" in English

0.006 sec.

Examples of using "Yıldızı" in a sentence and their english translations:

Yıldızı görüyorum.

I see the star.

Onun yıldızı sönüyor.

His star is fading.

Tom gösterinin yıldızı.

Tom is the star of the show.

Gösterinin yıldızı Tom'du.

The star of the show was Tom.

Yıldızı görüyor musun?

Do you see the star?

O bir Hollywood yıldızı.

He is a Hollywood star.

Bir film yıldızı olmalıydım.

- I should've been a movie star.
- I should have been a movie star.

Annen bir porno yıldızı.

- His mother is a pornstar.
- Her mother is a pornstar.
- Your mother is a pornstar.

Bak, o, Kuzey Yıldızı.

Look, it's the North Star.

Film yıldızı olmak istiyorum.

I want to be a movie star.

O yıldızı takip edin.

Follow that star.

O bir pop yıldızı.

She is a pop star.

Tom futbol takımının yıldızı.

Tom is the star of the football team.

Rock yıldızı gençlerin bir idolüdür.

The rock star is an idol of the teenagers.

Sonunda bir film yıldızı oldu.

She ended up a movie star.

En sevdiğin TV yıldızı kimdir?

- Who is your favorite TV star?
- Who is your favourite TV star?
- Who's your favorite TV star?
- Who's your favourite TV star?

88 resmi takım yıldızı vardır.

There are 88 official constellations.

Onlar yıldızı görünce çok sevindiler.

When they saw the star, they were overjoyed.

Bir rock yıldızı gibi hissettim.

I felt like a rock star.

Yörünge ise kuyruklu yıldızı güneşten uzaklaştırıyor

orbit removes the comet from the sun

Hayattaki amacı bir film yıldızı olmak.

Her aim in life is to become a movie star.

Tom bir rock and roll yıldızı.

Tom is a rock and roll star.

Beni bir film yıldızı ile karşılaştırma.

Don't compare me to a movie star.

Tom'un restoranının bir Michelin yıldızı var.

Tom's restaurant has a Michelin star.

Tom şu an reality show yıldızı.

Tom is now the star of a reality show.

Bu gezegen iki yıldızı yörüngesine alır.

This planet orbits two stars.

Amerikan bayrağının elli tane yıldızı vardır.

The American flag has fifty stars.

Biz gökyüzünde parlayan ilk yıldızı gördük.

We saw the first star shining in the sky.

Tom bir rock yıldızı gibi davranıyor.

Tom acts like a rock star.

Tom bir pop yıldızı olmak istiyor.

Tom wants to be a pop star.

Fox bir film yıldızı olma fırsatını kaçırdı.

Fox missed a chance to be a movie star.

Halley kuyruklu yıldızı 2061 yılında geri dönecektir.

Halley's Comet will come back in 2061.

Çoğu insanın bildiği bir takım yıldızı Büyükayı'dır.

One constellation that most people know is the Big Dipper.

O bir rock yıldızı gibi hareket ediyor.

He acts like a rock star.

O kız bir film yıldızı olmak istiyordu.

That girl wanted to become a movie star.

Tom bir rock yıldızı olmayı hayal etti.

Tom dreamed of becoming a rock star.

- Popstar olmak istiyorum.
- Pop yıldızı olmak istiyorum.

I want to be a pop star.

Ki bu da Amazon'u piyasanın tartışılmaz yıldızı yaptı.

Which has made Amazon the unquestionable star of the market.

Halley'in Kuyruklu yıldızı her seksen yılda bir uğrar.

Halley's Comet comes round once every eighty years.

Mike takımın yıldızı olduğu için kızlar arasında popüler.

Mike is popular among the girls because he is the star of the team.

Venüs aynı zamanda Sabah Yıldızı olarak da bilinmektedir.

Venus is also known as the Morning Star.

Onun küçük kız kardeşi ünlü bir televizyon yıldızı.

- His younger sister is a famous TV star.
- His younger sister is a well-known TV star.

"Sen şimdi bir film yıldızı mısın?" "Hayır, salak."

"Are you a movie star now?" "No, silly."

Tycho Brahe, 1577'deki Büyük Kuyruklu yıldızı gözlemledi.

Tycho Brahe observed the Great Comet of 1577.

- En sevdiğiniz TV yıldızı kim?
- Gözde TV yıldızın kim?

- Who is your favorite TV star?
- Who is your favourite TV star?
- Who's your favorite TV star?
- Who's your favourite TV star?

Çilleri olmayan bir yüz yıldızı olmayan bir gökyüzü gibidir.

A face without freckles is like a sky without stars.

Ve şimdi o, çok ama çok ünlü bir film yıldızı,

and is now a super, super famous movie star -

Bu otel rehber kitabın verdiği dört yıldızı hak etmekten uzaktır.

This hotel is far from deserving the four stars the guidebook gives it.

O yaşlanan film yıldızı üç kez yüz gerdirme ameliyatı oldu.

That aging film star has had three facelifts.

Düzinelerce pop yıldızı birkaç yılda taçlandırılır ve taçtan mahrum edilir.

Dozens of pop stars are crowned and uncrowned every few years.

Ben 5 yıldız yaptım. 6 yıldızı yaptım ben sen yapabildin mi

I made 5 stars. I made 6 stars, could you do it?

Film yıldızı söylediği bütün düşüncesiz şeylerden dolayı hatasını kabul etmekte defalarca zorlandı.

The movie star ate crow many times because of all the thoughtless things she said.

- Bu yıldızı çıplak gözle görebilmek mümkün değil.
- Bu yıldız çıplak gözle görülemez.

This star cannot be seen by the naked eye.

Venüs'e Akşam Yıldızı denilmektedir. Bu dünya'dan bize çok parlak göründüğü için denilmektedir.

Venus is called the Evening Star. It is called this because it looks so bright to us from Earth.

- Sami amatör pornocu.
- Sami amatör bir porno yıldızı.
- Sami bir amatör porno yıldızıdır.

Sami is an amateur porn star.

Bir sürü yılan yıldızı istilaya geliyor. Ne yapacağından, nasıl başa çıkacağından emin değil gibi.

Just a mass of them sort of overwhelm her, and she doesn't seem sure of what to do or how to deal with them.

- Tom bana origami ile şuriken yapmayı öğretti.
- Tom bana origamiden ninja yıldızı yapmayı öğretti.

- Tom taught me to fold an origami shuriken.
- Tom taught me how to make an origami ninja star.

Güneş'imizden 1,5 ila 4 misli daha büyük bir yıldız nötron yıldızı olacaktır. Ondan daha büyük olan yıldızlar kara delik haline geleceklerdir.

A star that is 1.5 to 4 times larger than our Sun will become a neutron star. Stars that are even bigger than that will become black holes.

- Galaksinin Yay ve Perse takım yıldızı bölümleri binlerce yıl keşfedilmemiş olarak kaldı.
- Galaksinin Yay ve Kahraman kolları binlerce yıl keşfedilmemiş olarak kaldı.

The Sagittarius and Perseus Arms of the galaxy remained unexplored for thousands of years.

Mary her zaman sol eğilimli olmuştur, ama o Sol Parti için mecliste bir koltuğa sahip olduğundan beri, o, ​​radikal kapitalizm eleştirisi ile bir medya yıldızı oldu.

Mary has always been left-leaning, but since she's got a seat in parliament for the Left Party, she has become a media star with her radical critique of capitalism.