Translation of "Yıla" in English

0.008 sec.

Examples of using "Yıla" in a sentence and their english translations:

Kirlilik yıldan yıla kötüleşiyor.

From year to year, pollution is worsening.

Önümüzdeki yıla kadar bekle.

- Wait till next year.
- Wait until next year.

Yıla çok hasta başlıyorum.

I am starting the year as sick as a dog.

Yüz yıla yüzyıl denir.

100 years is called a century.

Önümüzdeki yıla kadar bilmeyeceğiz.

We won't know until next year.

100 yıla kadar da yaşayabilir.

And live for up to a hundred years.

Onlar yıldan yıla daha fakirleşiyorlar.

From year to year they were growing poorer.

Yüz yıla bir asır denilir.

One hundred years is called a century.

Şehrin nüfusu yıldan yıla azalmaktadır.

The population of the town decreases year by year.

Bir yıla yakın seni görmedim.

I haven't seen you in like a year.

Yüz yıla bir asır denir.

A hundred years is called a century.

Dünyanın nüfusu yıldan yıla artıyor.

The world's population is growing from year to year.

Seni on yıla mahkûm ediyorum.

I sentence you to ten years.

Tom otuz yıla mahkûm edildi.

Tom was sentenced to thirty years.

Yaşam giderlerim yıldan yıla yükseliyor.

My living expense is rising year by year.

Yeni yıla üç gün vardı.

It was three days into the new year.

Geçen yıla kadar Avustralya'da yaşadım.

I lived in Australia until last year.

Neden önümüzdeki yıla kadar beklemiyoruz?

Why don't we wait until next year?

- Bazı Afrikalı karıncayiyenler on yıla kadar yaşayabilir.
- Bazı yerdomuzları on yıla kadar yaşayabilir.
- Bazı karıncayiyenler on yıla kadar yaşayabilir.

Some aardvarks can live up to ten years.

Ve yirmi yıla varan cezalar aldılar

with some sentences as high as 20 years,

Kasabayı ziyaret edenler yıldan yıla artıyor.

Visitors to that town increase in number year by year.

Kirlilik problemleri yıldan yıla gittikçe ciddileşiyor.

From year to year, pollution problems are becoming more and more serious.

Tom hapishanede otuz yıla göğüs geriyor.

Tom is facing up to thirty years in prison.

Bu kentin nüfusu yıldan yıla artıyor.

This city has been increasing in population year after year.

Yıldan yıla üretim artmaya devam etti.

Year after year, production continued to increase.

Tom hapishanede yirmi yıla mahkûm edildi.

Tom was sentenced to 20 years in prison.

M.Ö. 10. ve 9. bin yıla ait.

It belongs to the 10th and 9th millennium BC.

Bu yıl geçen yıla göre daha soğuk.

It is colder this year than last year.

Mavi yüzgeçli orkinos kırk yıla kadar yaşayabilir.

Bluefin tuna can live up to 40 years.

Singapur'a gelen ziyaretçi sayısı yıldan yıla artmıştır.

The number of visitors to Singapore has increased year by year.

Sami parmaklıklar ardında altmış yıla mahkum oldu.

Sami was sentenced to sixty years behind bars.

Yurt dışına çıkan Japon sayısı yıldan yıla artmaktadır.

The number of Japanese going overseas has been increasing year by year.

Banka soygunu sana hapishanede on yıla mal olacak.

Bank robbery will cost you ten years in prison.

Tom on yıla yakın bir süredir Mary'yi tanıyor.

Tom has known Mary for close to ten years.

Tom federal ceza evinde üç yıla mahkum edildi.

Tom was sentenced to three years in federal prison.

Bunu yapmak için kaç yıla daha ihtiyacımız olacak?

How many more years will we need to do that?

Sami organize suç nedeniyle altı yıla mahkûm edildi.

Sami was sentenced to six years for organized crime.

Tom geçen yıla kadar bir okul otobüsü şoförüydü.

Tom was a school bus driver up until last year.

- Tom otuz yıl yedi.
- Tom 30 yıla mahkûm oldu.
- Tom 30 yıla çarptırıldı.
- Tom otuz yıl hapis cezası aldı.

Tom was given thirty years.

Bu yıl geçen yıla oranla daha fazla kar vardı.

This year we had more snow than last year.

Geçen yıla oranla bu yıl daha fazla kar vardı.

We had more snow this year than last.

Bu yıl geçen yıla göre daha az kaza vardı.

There were fewer accidents this year than last.

Bu şehri ziyaret eden kişi sayısı yıldan yıla artıyor.

Visitors to that town increase in number year by year.

Bilimcilere göre atmosfer yıldan yıla gittikçe daha fazla ısınıyor.

According to scientists, the atmosphere is getting warmer year after year.

Dev pasifik ahtapotları vahşi doğada beş yıla kadar yaşayabilir.

Giant pacific octopuses can live for up to five years in the wild.

Ev yapımı incir reçeli buzdolabında bir yıla kadar saklanabilir.

Homemade fig jam can be stored for up to a year in a refrigerator.

Son 50 yıla yakın bir süredir onları burada görmemiz imkânsızdı.

Less than half a century ago, it would have been impossible to see them here.

90 yıla yakın bir süre boyunca müze olarak kullanılan Ayasofya

Hagia Sophia, which was used as a museum for almost 90 years

Bu dergiye göre, Japonya'da ekonomik durum yıldan yıla gittikçe kötüleşiyor.

According to this magazine, the economic situation in Japan is getting worse year by year.

Japon halkının nüfusu geçen yıla oranla en az 300.000 daha azdır.

The population of Japanese people is at least 300,000 fewer than last year.

Yollarda 2 milyon elektrikli araba, bir önceki yıla göre% 60 daha fazla ..

2 million electric cars on the roads, 60% more than the previous year… that is to

Bu yıl geçen yıla göre daha fazla kar olup olmayacağını merak ediyorum.

- Will we have more snow this year than last year I wonder.
- I wonder whether there'll be more snow this year than last year.
- I wonder whether or not there'll be more snow this year than last year.

Burada kırmızıyla işaretlenen diğer yerler de, bu zamana ait, 10-9. bin yıla;

The other sites marked here in red belong to this time, to the 10th-9th millennium,

Bazı bilim insanları dünya dışı yaşam ile ilk temasın önümüzdeki on yıla kadar kurulacağına inanıyor.

Some scientists believe that our first contact with extra-terrestrial life will occur in the next decade or so.