Translation of "Yüzmenin" in English

Yüzmenin güzel olabileceğini düşünüyordum.

- I thought a swim might be nice.
- I thought that a swim might be nice.

Tom yüzmenin tadını çıkardı.

- Tom used to enjoy swimming.
- Tom liked swimming.

Burada yüzmenin güvenli olduğunu sanmıyorum.

- I don't think it's safe to swim here.
- I don't think that it's safe to swim here.

Burada yüzmenin tehlikeli olduğunu düşünüyorum.

I think it's dangerous to swim here.

Burada yüzmenin güvenli olduğunu düşünüyorum.

I think it's safe to swim here.

Biz gölde yüzmenin tadını çıkardık.

We enjoyed swimming in the lake.

- Yüzmenin tadını çıkardık.
- Yüzmekten hoşlandık.

We enjoyed swimming.

Bana burada yüzmenin tehlikeli olduğu söylendi.

- I was told that it's dangerous to swim here.
- I was told it's dangerous to swim here.

O nehirde yüzmenin tehlikeli olduğunu düşünüyorum.

- I think it's dangerous to swim in that river.
- I think that it's dangerous to swim in that river.

Yüzmenin ne kadar eğlenceli olduğunu unutmuşum.

I'd forgotten how much fun swimming was.

Yüzmenin bu kadar çok eğlenceli olabileceğini bilmiyordum.

- I never knew swimming could be this much fun.
- I never knew swimming could be so much fun.

Tom, akşam yemeğinden sonra yüzmenin uygun olacağını söyledi.

- Tom said it would be OK to swim after dinner.
- Tom said that it would be OK to swim after dinner.

Bir kedinin derisini yüzmenin birden fazla yolu var.

There's more than one way to skin a cat.

Hawaii'de biz okyanusta tüm yıl boyunca yüzmenin keyfini çıkarabiliriz.

In Hawaii, we can enjoy swimming in the ocean all year round.

Yüzücü, Cindy Nicholas, yorucu bir yüzmenin sonunda zorlukla Daver'de kıyıya vardı fakat Kanal Yüzme Derneğinden bir sözcü onun çok iyi bir durumda olduğunu duyurdu.

The swimmer, Cindy Nicholas, barely made it ashore at Dover at the end of the exhausting swim, but a spokesman from the Channel Swimming Association announced that she was in very good shape.