Translation of "Vermeseydim" in English

Keşke arabamı Tom'a ödünç vermeseydim.

I wish I hadn't loaned Tom my car.

Keşke Tom'a dedemin kemanını vermeseydim.

I wish I hadn't given Tom my grandfather's violin.

Keşke Tom'a telefon numaramı vermeseydim.

I wish I hadn't given Tom my phone number.

Keşke Tom'a arabamı ödünç vermeseydim.

- I wish I hadn't lent Tom my car.
- I wish I hadn't lent my car to Tom.

Keşke Tom'un bunu yapmasına izin vermeseydim.

- I wish I hadn't let Tom do that.
- I wish I hadn't allowed Tom to do that.

Keşke Tom'un beni öpmesine izin vermeseydim.

I wish I hadn't let Tom kiss me.

Keşke Tom'un araba kullanmasına izin vermeseydim.

- I wish I hadn't let Tom drive.
- I wish that I hadn't let Tom drive.

Keşke Tom'a ona yardım edeceğime söz vermeseydim.

- I wish I hadn't promised Tom I'd help him.
- I wish I hadn't promised Tom that I'd help him.

Şimdi geri dönüp baktığım zaman keşke hiç izin vermeseydim

Now when I look back, I wish I never let it happen.