Translation of "Tayin" in English

Onu kim tayin etti?

Who appointed her?

Onu sadır tayin ettiler.

They appointed him chairman.

Meslektaşı yurtdışındaki birime tayin edildi.

His colleague was transferred to an overseas branch.

Sorumlu kişi Tom tayin edildi.

The person in charge was named Tom.

Ona bir vasi tayin ederler.

They will assign a guardian for him.

Bu Tom Jackson, mahkemen avukat tayin etti.

This is Tom Jackson, your court appointed attorney.

Amerika dünyanın kendi kendini tayin etmiş polisidir.

America is the world's self-appointed policeman.

Müdür emekli olduktan sonra Tom kuruluşun başına tayin edildi.

Tom was named the head of the organization after the director retired.

Jane'nin ebeveynleri onun okulda bir öğretmen olarak tayin edilmesinden memnundu.

Jane's parents were pleased about her appointment as a teacher at the school.

Tüm zayıflıklara saygı göstermelisin ve kendini onların savunucusu tayin etmelisin.

Thou shalt respect all weaknesses, and shalt constitute thyself the defender of them.

Bir avukat istiyorsan ve buna gücün yetmiyorsa sana bir tane tayin edilecektir.

If you want a lawyer and can't afford one, one will be appointed to you.

- Sami farklı bir dükkana transfer edildi.
- Sami farklı bir mağazaya tayin edildi.

Sami was transferred to a different store.