Translation of "Okuyor" in German

Okuyor.

- Er studiert gerade.
- Er lernt gerade.

- Kitap okuyor.
- O kitap okuyor.

Sie liest ein Buch.

O okuyor.

Sie liest.

Tom okuyor.

Tom studiert.

Herkes okuyor.

Alle lesen.

Kadın okuyor.

- Die Frau liest.
- Die Frau liest gerade.
- Eine Frau liest.

Kim okuyor?

Wer liest?

- Tom, Harvard'ta okuyor.
- Tom Harvard'da okuyor.

Tom studiert in Harvard.

- Bir kitap okuyor.
- O kitap okuyor.

Er liest ein Buch.

Üniversitede tarih okuyor.

Er studiert Geschichte an der Universität.

Tom ne okuyor?

- Was liest Tom gerade?
- Was liest Tom?

Oğlum ekonomi okuyor.

Mein Sohn studiert Ökonomie.

O gazete okuyor.

Er liest gerade die Zeitung.

Tom kitap okuyor.

Tom liest ein Buch.

Tom İncil okuyor.

- Tom liest die Bibel.
- Tom liest gerade in der Bibel.

Tom yavaş okuyor.

Tom liest langsam.

Kız, büyükbabasıyla okuyor.

Das Mädchen ist mit seinem Opa am Lesen.

Çağdaş edebiyat okuyor.

Er studiert zeitgenössische Literatur.

Odasında kitap okuyor.

Er liest ein Buch in seinem Zimmer.

Bir kitap okuyor.

Er liest gerade ein Buch.

O matematik okuyor.

Sie studiert Mathematik.

Tom gazete okuyor.

Tom liest gerade die Zeitung.

Kitap okuyor olacağım.

Ich werde ein Buch lesen.

Oğlan, kitabını okuyor.

Der Bub liest sein Buch.

Tom Boston'da okuyor.

Tom studiert in Boston.

Tom Harvard'da okuyor.

Tom studiert in Harvard.

O onu okuyor.

Er liest es gerade.

O bunu okuyor.

Sie liest es gerade.

Tom onu okuyor.

Tom liest es.

İngilizce okuyor musun?

Lernst du Englisch?

Tom matematik okuyor.

Tom studiert Mathematik.

Tom nerede okuyor?

Wo studiert Tom?

Tom mühendislik okuyor.

Tom ist Maschinenbaustudent.

İncil'i okuyor musun?

Liest du in der Bibel?

"O bir kitap okuyor mu?" "Evet, o okuyor."

"Liest sie ein Buch?" "Ja."

O her zaman okuyor.

- Er liest ständig.
- Er liest immerzu.

Onun okuyor olduğunu biliyorum.

Ich weiß, dass er liest.

Michael bir kitap okuyor.

- Michael liest ein Buch.
- Michael liest gerade ein Buch.

Tom bir roman okuyor.

Tom liest einen Roman.

Tom Fransızca okuyor olabilir.

- Tom lernt vielleicht Französisch.
- Tom kann Französisch lernen.

Tom Harvard'da hukuk okuyor.

Tom studiert Jura in Harvard.

Oğlum da yurtdışında okuyor.

Mein Sohn studiert auch im Ausland.

Annem bir dergi okuyor.

Meine Mutter liest eine Zeitschrift.

Amcam üniversitede İngilizce okuyor.

Mein Onkel studiert Englisch an der Uni.

Şekspirin sonelerini okuyor olmalısın.

Du solltest Shakespeares Sonette lesen!

O, onuncu sınıfta okuyor.

Er ist in der zehnten Klasse.

Tom üniversitede felsefe okuyor.

Tom studiert Philosophie an der Uni.

Tom her zaman okuyor.

Tom liest immer.

O bir roman okuyor.

Er liest einen Roman.

Çocuklar şimdi ne okuyor?

Was lesen die Kinder jetzt?

Tom neden Fransızca okuyor?

Warum studiert Tom Französisch?

Tom şimdi ne okuyor?

Was liest Tom jetzt gerade?

Tom bizim okulumuzda okuyor.

Tom studiert an unserer Schule.

Tom hâlâ Fransızca okuyor.

Tom lernt immer noch Französisch.

Tom grafik tasarım okuyor.

Tom studiert Grafikdesign.

O şimdi okuyor mu?

Lernt er gerade?

Tom bir tarih kitabı okuyor.

Tom liest ein Geschichtsbuch.

İlginç bir kitap okuyor musun?

Liest du ein interessantes Buch?

Tom odasında bir kitap okuyor.

Tom liest ein Buch in seinem Zimmer.

Tom yatağında uzanıyor, kitap okuyor.

Tom liegt lesend auf seinem Bett.

O, şimdi bir roman okuyor.

Er liest gerade einen Roman.

O bir kitap okuyor mu?

Liest er gerade ein Buch?

Tom sundurmada akşam gazetesini okuyor.

Tom liest gerade auf der Veranda die Abendzeitung.

Tom hâlâ Harvard'da okuyor mu?

Studiert Tom noch in Harvard?

İncil'i düzenli olarak okuyor musun?

Liest du regelmäßig in der Bibel?

Lena bir gençlik dergisini okuyor.

Lena liest ein Jugendmagazin.

Emily, üniversitesinde Almanca dilbilimi okuyor.

Emilie studiert an ihrer Universität Germanistik.

Susan, Amerikan tarihi bölümünde okuyor.

Susan studiert im Hauptfach amerikanische Geschichte.

Bir kadın kütüphanede kitap okuyor.

Eine Frau liest gerade ein Buch in der Bücherei.

Magdalena, Łódź Japon Okulunda okuyor.

- Magdalena besucht die Japanische Schule in Łódź.
- Magdalena besucht die Japanische Schule in Lodsch.

Tom şimdi bir kitap okuyor.

Tom liest jetzt gerade ein Buch.

Tom şimdi bir roman okuyor.

Tom liest jetzt gerade einen Roman.

Tom kütüphanede bir kitap okuyor.

Tom liest ein Buch in der Bücherei.

Tom kitap okuyor, değil mi?

Tom liest gerade ein Buch, nicht wahr?

Öğrenci ana branş olarak felsefe okuyor.

Der Student hat Philosophie als Hauptfach.

O her zaman mizah dergileri okuyor.

Er liest immer Comics.