Translation of "Sonuçlandı" in English

0.008 sec.

Examples of using "Sonuçlandı" in a sentence and their english translations:

Deney başarısızlıkla sonuçlandı.

The experiment ended in failure.

Oyun berabere sonuçlandı.

The game resulted in a draw.

O nasıl sonuçlandı?

How did it come out?

Hepsi iyi sonuçlandı.

It all worked out OK.

Görüşme başarısızlıkla sonuçlandı.

The negotiation ended in failure.

İşler nasıl sonuçlandı?

How did things turn out?

Konferans plana göre sonuçlandı.

The conference went off according to the plan.

O plan başarısızlıkla sonuçlandı.

That plan resulted with failure.

Onun girişimi başarısızlıkla sonuçlandı.

His attempt ended in failure.

Kavga, birçok tutuklamalarla sonuçlandı.

The fight resulted in several arrests.

Bu gerçekten iyi sonuçlandı.

It really turned out well.

Bu büyük zorluklarla sonuçlandı.

It resulted in great difficulties.

Bu deneme başarısızlıkla sonuçlandı.

This attempt resulted in failure.

Onların planı başarısızlıkla sonuçlandı.

Their plan resulted in failure.

Barış görüşmeleri başarısızlıkla sonuçlandı.

The peace talks ended in failure.

Savaş yanlış bir politikadan sonuçlandı.

The war resulted from a mistaken policy.

Tom'un diyeti kilo kaybıyla sonuçlandı.

Tom's diet resulted in weight loss.

- Sözleşme sonucuna varıldı.
- Sözleşme sonuçlandı.

The contract has been concluded.

Liderler arasındaki çatışmalar sağlıksız bölgecilikle sonuçlandı.

The conflicts among leaders resulted in unhealthy sectionalism.

Deney çok kötü bir başarısızlıkla sonuçlandı.

The experiment resulted in a miserable failure.

Onun dikkatsizliği bir kaza ile sonuçlandı.

His carelessness resulted in an accident.

Ancak her şey farklı şekilde sonuçlandı.

But everything turned out differently.

Tom'un düşüşü yaşamı tehdit eden yaralanmalarla sonuçlandı.

Tom's fall resulted in life-threatening injuries.

İki haftalık şiddetli yağmur sel ile sonuçlandı.

Two weeks of heavy rain resulted in flooding.

Kutlamalar muhteşem bir havai fişek gösterisi ile sonuçlandı.

The celebrations culminated in a spectacular fireworks display.

O, kendini öldürmeye çalıştı fakat o başarısızlıkla sonuçlandı.

He tried to kill himself but it ended in failure.

İhracaat vergilerini düşürme müzakerelerimiz büyük bir başarısızlıkla sonuçlandı..

Our negotiations to lower export taxes suffered a big setback.

- Şükür ki iyi sonuçlandı.
- Şükür ki iyi geçti.
- Şükür ki iyi bitti.

- Fortunately, it turned out well.
- Luckily, it turned out well.

Bu durum Pearl Harbor saldırısıyla sonuçlandı ve nihaî olarak ABD'yi 2. Dünya Savaşı'na soktu.

This culminated in the Pearl Harbor attack bringing the United States into World War II.

- Durum şiddetle sonuçlandı.
- Durum şiddete neden oldu.
- Durum şiddete dönüştü.
- Durum şiddetle sona erdi.

The situation resulted in violence.

Matsutake mantarlarını tanıma sanatı benim tutkum oldu, bu tutku ona dair bir kitap yazmamla sonuçlandı. .

The art of recognizing matsutake mushrooms became my passion, culminating in my writing a book on it.

Tom onun dikkatini çekmek için gecenin ortasında Mary'nin penceresine taşlar attı fakat bunun yerine onun camını kırarak sonuçlandı ve Mary'nin babası polisi aradı.

Tom threw rocks at Mary's window in the middle of the night to get her attention, but he ended up breaking her window instead and Mary's father called the cops.

- Tom'un hasta olmasının nedeni fazla yediği içindi.
- Tom'un hastalığı çok fazla yemekten sonuçlandı.
- Tom'un hastalığının nedeni fazla yemekti.
- Tom çok fazla yediği için hastalandı.

- The reason Tom got sick was because he overate.
- The reason that Tom got sick was because he overate.