Translation of "Satılıyor" in English

Kitap iyi satılıyor.

The book sells well.

Çiçekler orada satılıyor.

Flowers are sold there.

Bu kitap iyi satılıyor, yani pek çok insana satılıyor.

This book sells very well, ie it is sold to many people.

- O oyuncak kapış kapış satılıyor.
- O oyuncak çok satılıyor.

That toy is selling like hot cakes.

Bunlar iyi fiyata satılıyor.

[in Spanish] They sell at a high price.

Bunlar her yerde satılıyor.

These are on sale everywhere.

Burada çeşitli çaylar satılıyor.

Several teas are sold here.

Biletler, tüm şehirlerde çabuk satılıyor.

Tickets are selling fast in every city.

Kurşun kalemler düzine halinde satılıyor.

The pencils are sold in dozens.

Çilek kışın yüksek fiyata satılıyor.

Strawberries sell for a high price in the winter.

Genellikle çok düşük fiyatlarla satılıyor.

It generally sells at very low prices.

Bilgisayarlar gerçekten peynir ekmek gibi satılıyor.

Computers are really selling like hotcakes.

Bu ceket yaklaşık otuz dolara satılıyor.

This coat retails for about thirty dollars.

Biletler hızla satılıyor ve yer sınırlı.

Tickets are selling fast and space is limited.

Bu gömlekler peynir ekmek gibi satılıyor.

These shirts are selling like hotcakes.

Acaba yumurtalar neden düzine olarak satılıyor.

I wonder why eggs are sold by the dozen.

Yumurtalar Amerika'da genellikle düzineler halinde satılıyor.

Eggs are usually sold by the dozen in America.

Bu meyveler kiloyla mı, taneyle mi satılıyor?

Are those fruits sold by weight or by the piece?

O mağazada bu hafta erkek takımları satılıyor.

Men's suits are on sale this week at that department store.

Bu ülkede, her yıl gezegenin geri kalanına kıyasla daha fazla elektrikli araba satılıyor ...

In this country more electric cars are sold each year than on the rest of the planet combined...

- Bilet ücretleri 13, 30 ve 33 dolar.
- Biletler 13, 30 ve 33 dolardan satılıyor.

Tickets are priced at $13, $30, and $33.