Translation of "Sakince" in English

0.003 sec.

Examples of using "Sakince" in a sentence and their english translations:

Birbirimizle sakince konuşmalıyız.

We should talk calmly to each other.

Tom sakince konuştu.

Tom spoke calmly.

Oturup sakince tartışalım.

Let's sit down and discuss it calmly.

Tom sakince oturdu.

Tom sat calmly.

Tom sakince bekledi.

Tom waited calmly.

Sakince kapıya yürüyün.

Walk calmly to the door.

Profesör sakince ellerini yıkadı.

The professor calmly washed his hands.

Tom sakince silahını yeniden doldurdu.

Tom calmly reloaded his pistol.

Bunu uygun bir uzaklıktan sakince gözlemledi.

He observed this calmly, from a comfortable distance.

Onlar sakince durdu ve konuşmaları dinledi.

They stood calmly and listened to speeches.

İki kız kardeş çok sakince yaşadılar.

The two sisters lived very quietly.

Ben sadece seninle sakince konuşmak istiyorum.

I only wish to speak with you calmly.

MR: Ne yapacağız? SJ: Burada sakince oturacağız.

MR: What do we do now? SJ: Uh, we just sit here quietly.

Tom; Mary'yi uyandırmamak için kapıyı sakince açtı.

Tom opened the door quietly, so he wouldn't wake Mary up.

- Tom sakince konuştu.
- Tom sakin bir sesle konuştu.

Tom spoke calmly.