Translation of "Kapıya" in English

0.013 sec.

Examples of using "Kapıya" in a sentence and their english translations:

Kapıya vuruluyor.

There is a knock at the door.

Kapıya tırmandım.

I went up to the door.

Kapıya dayanma!

Don't lean on door!

Kapıya bakacağım.

I'll get the door.

Kapıya baktım.

I answered the door.

Kapıya vurdum.

I banged on the door.

Kapıya baktı.

He answered the door.

- Doğruca kapıya gittim.
- Dosdoğru kapıya gittim.

I went straight to the door.

Onlar kapıya vurdu.

They beat the door in.

Kapıya doğru yöneldi.

He made for the door.

Notu kapıya yapıştırdı.

He pasted the notice on the door.

Tom kapıya vurdu.

Tom pounded on the door.

Kimse kapıya bakmadı.

Nobody answered the door.

Kapıya barikat kuralım.

Let's barricade the door.

Aynı kapıya çıkar.

That comes to the same thing.

Aynı kapıya çıkıyor.

That amounts to the same thing.

Aynı kapıya çıkmaktadır.

That boils down to the same thing.

Lütfen kapıya bak.

Please answer the door.

Kapıya dikkat edin.

Watch the door.

Kapıya tekme at.

Kick the door in.

Tom kapıya koştu.

Tom ran for the door.

Tom kapıya geldi.

Tom came through the door.

Tom, kapıya yürüdü.

Tom walked to the gate.

Tom kapıya ulaştı.

Tom reached for the door.

Neden kapıya bakmadın?

Why didn't you answer the door?

O, kapıya yaklaştı.

He approached the door.

Yanlış kapıya gittim.

I went to the wrong door.

Kapıya yakın duracağım.

I'll stay close to the door.

Sakince kapıya yürüyün.

Walk calmly to the door.

Kapıya hafifçe vurdu.

He gave a rap on the door.

Kapıya tekme attım.

I kicked the door in.

Kapıya doğru baktım.

I looked towards the door.

O kapıya vurdu.

She knocked on the door.

- Kız, parmaklarını kapıya sıkıştırdı.
- Kız, parmaklarını kapıya kaptırdı.

The girl got her fingers caught in the door.

Bill, kapıya cevap ver.

Bill, answer the door.

Yavaşça kapıya doğru yürü.

Walk slowly to the door.

Kapıya dayanan adam kimdir?

- Who is the man that is leaning against the gate?
- Who's the man leaning against the gate?

O arabasını kapıya çekti.

She pulled her car up at the gate.

O, kapıya doğru koştu.

She ran for the door.

O, kapıya doğru yürüdü.

He walked toward the door.

Tom kapıya doğru gitti.

Tom headed for the door.

Tom, kapıya cevap ver.

Tom, answer the door.

Tom kapıya bakarak oturdu.

Tom sat facing the door.

Kapıya bir şey yapıştırılmış.

Something is making the door stick.

Tom ön kapıya vuruyor.

Tom is banging on the front door.

Tom kapıya doğru baktı.

Tom looked towards the door.

Tom hızla kapıya yöneldi.

Tom quickly headed for the door.

Tom kapıya doğru yöneldi.

Tom headed toward the door.

Tom kapıya vurmaya başladı.

Tom started pounding on the door.

Kapıya bakma, her kimse.

Don't answer the door, whoever it is.

Ön kapıya kadar gittim.

I went up to the front door.

Seninle kapıya kadar yürüyeceğim.

I'll walk you to the gate.

Tom dikkatle kapıya yaklaştı.

Tom cautiously approached the door.

Tom hemen kapıya yöneldi.

Tom immediately headed for the door.

Beni kapıya götürür müsün?

Will you take me to the gate?

Ben kapıya doğru koştum.

I ran toward the door.

Benim koltuğum kapıya yakın.

My seat is near the door.

Kalabalık kapıya doğru bastırdı.

The crowd pressed toward the gate.

Bir kapıya doğru yürüdüm.

I walked into a door.

Tom anahtarını kapıya koydu.

Tom put his key in the door.

Tom kapıya doğru koştu.

Tom ran toward the gate.

Tom kapıya doğru yürüdü.

Tom walked towards the door.

Ben dizimi kapıya çarptım.

I hit my knee against the door.

John kapıya doğru ilerledi.

John moved forward to the gate.

Kapıya güm güm vuruyordu.

He was thundering at the door.

Onlar kapıya doğru yürüdü.

They walked toward the gate.

Tom kapıya tekme attı.

- Tom kicked the door in.
- Tom kicked in the door.

Çabucak bakışımı kapıya çevirdim.

I quickly turned my gaze to the door.

Kapıya yürüyüp onu açtım.

I walked to the gate and opened it.

Sami ön kapıya vurdu.

Sami pounded on the front door.

Sami kapıya gelmeyi reddetti.

Sami refused to come to the door.

Arkadaşlarını karşılamak için kapıya gitti.

She went to the door to welcome her friends.

Onların hepsi kapıya doğru gitti.

They all made for the door.

Kapıya yeni bir kol taktım.

I put a new handle to the door.

Bir araba ana kapıya yanaştı.

A car drew up at the main gate.

Tom kapıya bakmak için gitti.

Tom went to answer the door.

Tom kapıya bakmak için kalktı.

Tom got up to answer the door.

Tom ön kapıya doğru yöneldi.

Tom made his way toward the front door.

Tom kapıya doğru yürümeye başladı.

- Tom walked to the door.
- Tom started to walk towards the door.

Tom döndü ve kapıya yöneldi.

Tom turned and headed for the door.

Tom tüm ağırlığıyla kapıya abandı.

Tom pushed against the door with all his weight.

Tom kalktı ve kapıya yöneldi.

Tom got up and moved towards the door.

Tom sinirli şekilde kapıya yaklaştı.

Tom nervously approached the door.

O, atını kapıya kadar yürüttü.

He walked his horse to the gate.

- Kapıya dikkat edin.
- Kapıyı tut.

Watch the door.

Tom kulağını kapıya koyup dinledi.

Tom put his ear to the door and listened.

Tom açık kapıya doğru yürüdü.

Tom walked toward the open gate.

Tom Mary'yi kapıya doğru itti.

Tom shoved Mary toward the door.

Tom kapıya vurmaya devam etti.

Tom continued banging on the door.