Translation of "Sıram" in English

0.008 sec.

Examples of using "Sıram" in a sentence and their english translations:

Benim sıram!

- That's MY line!
- That's my line!

Sonunda, sıram geldi.

At last, my turn came.

Benim sıram mı?

Is it my turn?

Şimdi benim sıram.

It's now my turn.

Sıram geldiğinde yapacağım.

I'll do it when my turn comes.

Nihayet benim sıram.

It's finally my turn.

Benim sıram nihayet geldi.

My turn finally came.

Neden o benim sıram?

Why is it my turn?

Hey, bu benim sıram.

Hey, that's my line.

O benim sıram değil.

That is not my line.

Sıram gelince bunu yapacağım.

I'll do that when my turn comes.

Şimdi benim sıram mı?

Is it my turn now?

Çöpü çıkarmak için benim sıram.

It's my turn to take out the trash.

Daha sonra benim sıram gelir.

My turn comes next.

Onu yapmak için benim sıram.

It's my turn to do that.

Bir sonraki sürüş benim sıram olacak.

Next time it will be my turn to drive.

Akşam yemeğini ödemek için benim sıram.

It's my turn to pay for dinner.

- Şimdi benim sıram.
- Şimdi sıra bende.

Now it's my turn.

- Bu benim masam.
- Bu benim sıram.

This is my desk.

Sonunda benim sıram geldi, son derece gergindim,

My turn finally came, and I was extremely nervous,

- Şimdi o benim sıram.
- Şimdi sıra bende.

It's my turn now.

Sana bir sır söylemek için benim sıram.

It's my turn to tell you a secret.

Nerede yemek yiyeceğimizi seçmek için benim sıram.

It's my turn to choose where we eat.

Şimdi, size yardım etmek için benim sıram.

Now, it's my turn to help you.

Saat altıdan beri bekliyordum ve yine de sıram gelmedi.

I've been waiting since six o'clock and still my turn hasn't come.

- Bulaşıkları yıkamak için benim sıram.
- Bulaşıkları yıkama sırası bende.

It's my turn to wash the dishes.