Translation of "Sıkılıyor" in English

Sıkılıyor musun?

- Are you bored?
- Are you getting bored?

Tom sıkılıyor.

Tom's bored.

Gerçekten sıkılıyor muydun?

Were you really boring?

- Sıkıldım.
- Canım sıkılıyor.

- I'm bored.
- I get bored.
- I am bored.
- I got bored.

Şu anda sıkılıyor musun?

Are you bored right now?

Tom muhtemelen hâlâ sıkılıyor.

Tom is probably still bored.

Tom sıkılıyor, değil mi?

Tom is getting bored, isn't he?

Trafiğe takılınca canım sıkılıyor.

I feel depressed when I am stuck in traffic.

Ya bu cezaevinde canları sıkılıyor

They get bored in this prison

- Şimdi sıkılıyor musun?
- Sıkıldınız mı?

Are you bored yet?

Tom ve Mary hala sıkılıyor.

Tom and Mary are still bored.

O daha teknik ama kolayca sıkılıyor.

She's more technical, but gets bored easily.

Her sabah araba sürmekten oldukça canım sıkılıyor.

- I'm getting pretty tired of driving every morning.
- I'm getting pretty bored with driving every morning.