Translation of "Rakipsiz" in English

0.061 sec.

Examples of using "Rakipsiz" in a sentence and their english translations:

Onlar rakipsiz olacak.

They'll be unbeatable.

Oldukça rakipsiz bir kombinasyon.

It's a pretty unbeatable combination.

Bence Tom hâlâ rakipsiz.

- I think Tom is still unbeatable.
- I think that Tom is still unbeatable.

- Tom'un rakipsiz olduğunu düşündüm.
- Tom'un rakipsiz olduğunu düşünüyordum.
- Tom'un yenilmez olduğunu düşünüyordum.

- I thought Tom was unbeatable.
- I thought that Tom was unbeatable.

- Kimse rakipsiz değil.
- Kimse yenilemez değil.

No one is unbeatable.

- Tom satrançta rakipsiz.
- Tom satrançta yenilemez.

Tom is unbeatable at chess.

- Rakipsiz olduğumu düşünmüyorum.
- Yenilemez olduğumu düşünmüyorum.

- I don't think I'm unbeatable.
- I don't think that I'm unbeatable.

Liu Bei ve Zhuge Liang rakipsiz bir takımdır.

Liu Bei and Zhuge Liang are an unbeatable team.