Translation of "Rahatsızlığı" in English

0.005 sec.

Examples of using "Rahatsızlığı" in a sentence and their english translations:

Güç'teki bir rahatsızlığı hissediyorum.

I sense a disturbance in the Force.

Bir mide rahatsızlığı ile uyandım.

I woke up with an upset stomach.

Tom'un bir cilt rahatsızlığı var.

Tom has a skin condition.

Tom'un bir mide rahatsızlığı vardı.

Tom had an upset stomach.

Hiç kalp rahatsızlığı tanısı aldınız mı?

Have you ever been diagnosed with a heart condition?

Ailenizde kalp rahatsızlığı olan var mı?

Does anyone in your close family have heart disease?

O, babasının rahatsızlığı ile ilgili endişe duymaktadır.

He is concerned about his father's illness.

Koroner plak rahatsızlığı yaklaşık yüzde beş azalma gösterdi.

had a nearly five percent reduction in coronary plaque.

Bir yılda yüzde beş daha fazla koroner plak rahatsızlığı yaşadılar

had five percent more coronary plaque at one year

- Onun bir kalp rahatsızlığı var.
- Onun bir kalp hastalığı var.

He has a heart condition.

Yaralanma veya rahatsızlığı önlemek için, vajinanın ilişkiden önce yağlanmış olduğundan emin olun.

To avoid injury or discomfort, be sure that the vagina is lubricated before intercourse.

Kardeşim orduya katılmak istedi ama bir kalp rahatsızlığı nedeniyle hizmet etmek için uygun olmadığına karar verildi.

My brother wanted to join the army but because of a heart condition he was judged unfit to serve.