Translation of "Programcı" in English

Programcı arızayı düzeltti.

The programmer fixed the bug.

Bir programcı olmak istiyorum.

I want to be a programmer.

Tom yetenekli bir programcı.

Tom is a skilled programmer.

Onu programcı olarak işe aldı.

- She engaged him as a programmer.
- She hired him as a programmer.
- She employed him as a programmer.

Ben çevirmen, programcı ve müzisyenim.

I am a translator, programmer and musician.

İyi bir programcı etrafındaki herkesi etkileyecektir.

A good programmer will influence everyone around him.

- Tom bir programcı.
- Tom bir yazılımcı.

Tom is a programmer.

- Tom bir bilgisayar programcısıdır.
- Tom bir programcı.

Tom is a computer programmer.

Programcı, bilgisayar sunucusu ile ilgili teknik bir problemi düzeltiyor.

The programmer is fixing a technical problem with the computer server.

Gerçek bir programcı yatmadan önce komodine iki bardak koyar: biri gece boyunca içmek için su dolu ve susamayacağı ihtimaline karşın diğeri boş.

Before going to bed, a real programmer puts on the bedside table two glasses: one with water to drink during the night, and another empty, in case he won't be thirsty.

İlk olarak bir C kursu aldığım zaman sınıfta açıklanan tek bir şeyi anlayamadım. Allah'a şükür ki bütün topluluğun nasıl çalıştığını bana açıklamak için bir programcı olan bir arkadaşım var.

When I first took a C course, I couldn't understand a single thing explained in class. Thank God I got a friend of mine who's a programmer to explain to me how the whole caboodle works.