Translation of "Profesörü" in English

Edebiyat profesörü.

He's a professor of literature.

Onun profesörü kimdi?

- Who was his professor?
- Who was her professor?

Tom bir kimya profesörü.

- Tom is a chemistry professor.
- Tom is a chemistry teacher.

O İspanyolca profesörü değil.

She is not a professor of Spanish.

Markku ilahiyat profesörü olarak atandı.

Markku was appointed professor of theology.

İranlı iki fizik profesörü suikaste uğradı.

Two Iranian professors of physics were assassinated.

Matematik profesörü, kanıtı yazı tahtasına yazdı.

The math professor wrote the proof on the chalkboard.

Martin Luther isimli malum bir teoloji profesörü

when a certain professor of theology named Martin Luther

Bir üniversite profesörü olmak onun hayali oldu.

It has been her dream to be a university professor.

Ben onun Tokyo Üniversitesi profesörü olduğunu duyuyorum.

I hear he is a Tokyo University professor.

Tom tipik bir üniversite profesörü gibi davranmaz.

Tom doesn't act like the typical college professor.

Bu makale bir üniversite profesörü tarafından yazılmıştır.

This article was written by a college professor.

O eski bir üniversite profesörü ve araştırmacısıydı.

He was a former university professor and researcher.

John Oxford Üniversitesi'nde Fransız edebiyatı profesörü ve eşi Fransız.

John is professor of French literature at Oxford and his wife is French.

Psikoloji profesörü Martin Seligman 2011 basımlı Flourish adlı kitabında

Professor of Psychology Martin Seligman in his 2011 book: Flourish,