Translation of "Paraşütle" in English

Tom paraşütle atlayarak kurtuldu.

Tom parachuted to safety.

Pilot uçak yere çakılmadan önce paraşütle atladı.

The pilot bailed out before the plane crashed.

O gençken Valentina paraşütle atlamayla ilgilenmeye başladı.

Valentina became interested in parachute jumping when she was young.

Hadi piramitlere iç çamaşırımızla paraşütle atlamaya gidelim.

Let's go sky-diving into the pyramids in our underwear,

Bir uçakta uçup paraşütle atlamak istiyorsanız "Sağ"a tıklayın.

If you want to fly in an airplane and skydive, click "Right".

Bir uçakta uçup paraşütle atlamak istiyorsanız "Sağ"a basın.

If you want to fly in an airplane and skydive, tap "Right".

Pilot paraşütle güvenli şekilde indi, ama enkaz hâlâ kayıp hâlde.

The pilot managed to parachute to safety, but the wreckage is still lost.

O bir paraşütle atlama yapacaktı ama o son dakikada panikledi.

He was going to do a parachute jump, but he panicked at the last minute.

Tom ve Mary birlikte Pulpit Rock'tan paraşütle atladılar. Kısa ama büyülü bir deneyimdi.

Tom and Mary once jumped together from Pulpit Rock with a parachute. It was a short but magical experience.