Translation of "Atlamaya" in English

Hendeğin üzerinden atlamaya korkuyorum.

- I am afraid to jump over the ditch.
- I'm afraid to jump over the ditch.

Dereyi atlamaya cesaret edemedi.

He dared not jump over the brook.

Fadıl okulu atlamaya başladı.

Fadil started skipping school.

Pekâlâ, halatı bağladım. Atlamaya hazırım!

[Bear] Okay, I've got the rope attached. Ready to go!

Kız çatıdan aşağıya atlamaya korkuyordu.

The girl was afraid to jump down from the roof.

Dere üzerinden atlamaya cesaret edemedi.

He did not dare to jump over the creek.

İkimiz de tramplenden atlamaya korktuk.

We were both afraid to jump off the diving board.

O, dereyi atlamaya cesaret edemedi.

He dared not jump the brook.

Tom hendeğin üzerinden atlamaya çalıştı.

- Tom tried jumping over the ditch.
- Tom tried to jump over the ditch.

Uzun atlamaya odaklanmak için koşmaktan vazgeçti.

He has given up running in order to focus on the long jump.

Tom pencereden atlamaya hazırdı gibi görünüyordu.

Tom looked like he was ready to jump out a window.

O derenin üzerinden atlamaya cesaret edemedi.

He didn't dare to jump over the brook.

Bir at üstünde bu dereyi atlamaya çalışacağım.

I'll try to jump over this stream on a horse.

Hadi piramitlere iç çamaşırımızla paraşütle atlamaya gidelim.

Let's go sky-diving into the pyramids in our underwear,

Bugün ilk defa ip bağlayıp atlamaya gittim.

I went bungee jumping for the first time today.

Büyük bir metal kapı buldum, tırmanıp atlamaya çalıştım,

I found a huge metal gate which I tried to climb and jump across