Translation of "Optik" in English

0.003 sec.

Examples of using "Optik" in a sentence and their english translations:

Ve optik fiziğin sınırlarında.

on the hairy edge of optical physics.

Bu optik bir illizyon.

It's an optical illusion.

İnsan etiyle aynı optik özelliklere sahip.

It's got the same optical properties as human flesh.

Dizüstü bilgisayarımda optik disk sürücüsü yok.

My laptop doesn't have an optical disk drive.

Fiber-optik kablolar büyük miktarda bilgi taşıyabilirler.

Fibre-optic cables can carry huge amounts of information.

Bu ürünle birlikte optik aletlerin kullanımı göz tehlikesini artıracaktır.

The use of optical instruments with this product will increase eye hazard.

Optik yanılsama ikinci nesnenin, ilkinden daha büyük görünmesini sağlar.

An optical illusion makes the second object look larger than the first.

Anatomik çalışmalar ve optik çalışmalar, dalış kıyafetleri hatta bir robot

Anatomical and optical studies, diving suits and even a robot

Fiber-optik kablolar insan kılları kadar ince minik cam elyafından oluşur.

Fiber-optic cables are made up of tiny glass fibers which are as thin as human hairs.

İşte bir optik illüzyon: aslında monitörünüze bakarken, bir küpe baktığınızı düşünürsünüz.

- Here's an optical illusion: you think you are looking at a cube, while in fact you are looking at the screen.
- Here's an optical illusion: you think you are looking at a cube, while in fact you are looking at your monitor.