Translation of "Oğlanlar" in English

0.010 sec.

Examples of using "Oğlanlar" in a sentence and their english translations:

Oğlanlar nerede?

Where are the boys?

Oğlanlar aptaldır.

Boys are stupid.

Oğlanlar susamış.

The boys are thirsty.

Oğlanlar hakkında konuştuk.

We talked about boys.

Oğlanlar utangaç oluyor.

The boys are shy.

Oğlanlar kuzeye gittiler.

The boys have gone north.

Büyük oğlanlar ağlamaz.

Big boys don't cry.

O oğlanlar neredendir?

Where are those boys from?

Tüm oğlanlar tepeden baktı.

All the boys looked down.

Tüm oğlanlar ona gülmedi.

Not all of the boys laughed at him.

Çıplak oğlanlar nehirde yüzüyordu.

Naked boys were swimming in the river.

Oğlanlar kızların yurtlarına giremezler.

Boys can't enter the girls' dormitories.

Tüm oğlanlar Tom'a bakıyordu.

All the boys were looking at Tom.

Bütün oğlanlar dans ediyorlardı.

All the boys were dancing.

- Oğlanlar susamış.
- Kızanlar susamış.

The boys are thirsty.

Oğlanlar kızlarla dalga geçtiler.

The boys made fun of the girls.

- Oğlanlar ağlar.
- Çocuklar ağlar.

Boys do cry.

Oğlanlar yüksek sesle güldüler.

The boys laughed loudly.

Bu oğlanlar on altı yaşındalar.

Those boys are sixteen years old.

Oğlanlar ve kızlar bahçede oynuyorlar.

Boys and girls play in the garden.

Bunlar oğlanlar, şunlar da kızlar.

These are boys and those are girls.

O, oğlanlar arasında çok popülerdir.

She is very popular among the boys.

Tüm diğer oğlanlar ona güldüler.

All the other boys laughed at him.

Kızlar kızlardır ve oğlanlar oğlandırlar.

Girls are girls and boys are boys.

Tom diğer oğlanlar gibi giyinmedi.

Tom wasn't dressed like the other boys.

Bütün oğlanlar Leyla'ya deli oluyordu.

All boys were crazy about Layla.

- Oğlanlar dil becerileri konusunda kızları izler.
- Oğlanlar dil becerileri konusunda kızların gerisindedir.

Boys trail girls in language skills.

Oğlanlar çok fazla konuşan kızları sevmezler.

Boys don't like girls who talk too much.

Sınıfındaki diğer oğlanlar hakkında kötü konuşmamalısın.

You must not speak ill of other boys in his class.

- Çocuklar dişlerini fırçalıyorlar.
- Oğlanlar dişlerini fırçalıyorlar.

The boys brush their teeth.

- Çocuklar mutlu olacak.
- Oğlanlar mutlu olacak.

The boys will be happy.

Mary, oğlanlar için çikolatalı puding yaptı.

Mary made chocolate pudding for the boys.

- Bütün çocuklar aynıdır.
- Bütün oğlanlar aynıdır.

All boys are the same.

Bazı oğlanlar balık avlar, diğerleri ise yüzer.

Some of the boys are fishing and the others are swimming.

O oğlanlar arasında en uzun boylu olanıydı.

He's the tallest amongst the boys.

Tüm oğlanlar ıslık çalıyordu ve tezahürat yapıyordu.

All the boys were whistling and cheering.

Erkekler, kadınlar, oğlanlar ve kızlar, onların hepsi insandırlar.

Men, women, boys, and girls, they're all people.

- Oğlanlar için vaktim yok.
- Çocuklar için vaktim yok.

I don't have time for boys.

- Fakir oğlanlar korkuyla titriyor.
- Zavallı çocuklar korkudan titriyorlardı.

The poor boys were shivering with fear.

Bale sadece kızlar için değil, oğlanlar içindir de.

Ballet isn't just for girls but for boys too.

Mary sınıfındaki tüm oğlanlar onun sevimli olduğunu düşünüyorlar.

- All the boys in Mary's class think she's cute.
- All the boys in Mary's class think that she's cute.

Genel olarak söylemek gerekirse, oğlanlar kızlardan daha hızlı koşabilirler.

Generally speaking, boys can run faster than girls.

- Ağacın altında bazı oğlanlar var.
- Ağacın altında birkaç oğlan var.

There are some boys under the tree.

- Çocuklar balık tutmaya devam etti.
- Oğlanlar balık tutmaya devam ettiler.

The boys continued to fish.

- İyi oğlanlar hep doğruyu söylerler.
- İyi çocuklar her zaman doğruyu söyler.

Good boys always tell the truth.

- Çocuklar çok hayal kırıklığına uğramış görünüyorlar.
- Oğlanlar çok hayal kırıklığına uğramış görünüyorlar.

The boys look very disappointed.