Translation of "Miktarlarda" in English

Küçük miktarlarda kurşun bile tehlikelidir.

Even small amounts of lead are dangerous.

Her gün büyük miktarlarda karbondioksit üretilir.

Massive amounts of carbon dioxide are generated every day.

Çok büyük miktarlarda altın almaya başladı.

He began buying gold in huge amounts.

Devletlerin çoğu, büyük miktarlarda para borçluydu.

Many of the states owed large amounts of money.

Büyük miktarlarda ürün temin etmeyi ve dağıtmayı

various regions succeeded in providing large quantities of products

Şehirde her gün büyük miktarlarda çöp üretiliyor.

In the city, large quantities of garbage are being produced every day.

Bu iki şişede farklı miktarlarda ilaç var.

There are different amounts of medicine in these two bottles.

Büyük miktarlarda değerli malzeme, erzak ve sığır elde edildi.

Immense amount of valuables were taken, as well as vast quantities of supplies and cattle.

. Ayrıca, permafrostun erimesi büyük miktarlarda metan açığa çıkarır. Metan,

oxygen-free environments . Also, melting permafrost

Erkekler ve kadınlar bir gecede büyük miktarlarda para yaptı.

Men and women made huge amounts of money overnight.

Fulyalar, yüksek miktarlarda yutulduğu zaman öldürücü bile olabilen zehirli bir alkali madde içerir.

Daffodils contain a toxic alkaloid that may even be lethal when ingested in high quantities.

Ozon, küçük miktarlarda doğal olarak meydana gelen üç oksijen atomundan oluşan bir moleküldür.

Ozone is a molecule comprised of three oxygen atoms that occurs naturally in small amounts.