Translation of "Mike'ın" in English

- Bu Mike'ın bisikleti.
- Bu Mike'ın bisikletidir.

This is Mike's bicycle.

Mike'ın iki sevgilisi var.

Mike has two girl friends.

Mike'ın Florida'da arkadaşları var.

Mike has some friends in Florida.

Mike'ın basketbolu sevdiğini biliyorum.

I know that Mike likes basketball.

Tom Mike'ın omuzunda ağladı.

Tom cried over Mike's shoulder.

Sorun Mike'ın gerçeği bilip bilmediğidir.

The question is whether Mike knew the fact or not.

Mike'ın güzel bir raketi var.

Mike has a nice racket.

Mike'ın Yumi ile konuşması keyifliydi.

It was pleasant for Mike to talk to Yumi.

Mike'ın Florida'da birkaç arkadaşı var.

Mike has a few friends in Florida.

Dün Mike'ın aldığı bu raketti.

It was this racket that Mike bought yesterday.

Mike'ın yanlış otobüse bindiği açık.

It is clear that Mike took the wrong bus.

Mike'ın iki kız arkadaşı var.

Mike has two girlfriends.

Mike'ın evdeki işi pencereleri temizlemek.

Mike's job at home is cleaning the windows.

- Mike ile arkadaşım.
- Mike'ın arkadaşıyım.

I am friends with Mike.

Tom Mike'ın seni sevdiğini söyledi.

Tom said that Mike likes you.

Onlar Mike'ın yatakta hasta olduğunu söylüyorlar.

They say that Mike is sick in bed.

Mike'ın Şikago'da yaşayan bir arkadaşı var.

Mike has a friend who lives in Chicago.

Mike'ın kız olan iki arkadaşı var.

Mike has two friends who are girls.

Mike'ın kadın olan iki arkadaşı var.

Mike has two friends who are women.

Mike'ın bana yardım etmesini rica ettim.

I asked Mike to help me.

Mike'ın annesi evlenmeden önce büyük bir şehirde yaşadı.

Mike's mother lived in a big city before she married.

Patron, işe zamanında gelmediği için Mike'ın işine son verdi.

The boss gave Mike the ax for not coming to work on time.