Translation of "Basketbolu" in English

Basketbolu sevmiyorum.

I don't like basketball.

Basketbolu severim.

I love basketball.

- Tom basketbolu seviyor.
- Tom basketbolu sever.

Tom loves basketball.

Gerçekten basketbolu seviyorum.

I really love basketball.

Tom basketbolu seviyor.

Tom likes basketball.

Mike'ın basketbolu sevdiğini biliyorum.

I know that Mike likes basketball.

Basketbolu sevdiğini bilmiyordum bile.

- I didn't even know you liked basketball.
- I didn't even know that you liked basketball.

Tom'un basketbolu sevdiğini biliyorum.

- I know that Tom likes basketball.
- I know Tom likes basketball.

Mary basketbolu iyi oynar.

Mary plays basketball well.

Basketbolu iyi oynar mısın?

Do you play basketball well?

Tom basketbolu çok seviyor.

Tom likes basketball a lot.

Voleybolu ve basketbolu seviyorum.

I like volleyball and basketball.

Tom gerçekten basketbolu çok seviyor.

Tom really likes basketball a lot.

Burada basketbolu seven tek kişisin.

You're the only one here who likes basketball.

Tom'un gerçekten basketbolu sevdiğini duydum.

I hear that Tom really likes basketball.

Tom beyzbol ve basketbolu sever.

Tom likes baseball and basketball.

Tom'un basketbolu gerçekten sevdiğini duydum.

- I heard Tom really likes basketball.
- I heard that Tom really likes basketball.

Hem tenisi hem de basketbolu sever.

She likes tennis as well as basketball.

Hem voleybolu hem de basketbolu severim.

I like volleyball as well as basketball.

- Basketboldan hoşlanır mısın?
- Basketbolu sever misin?

Do you like basketball?

Tom bana basketbolu sevip sevmediğimi sordu.

Tom asked me if I liked basketball.

Tom ve Mary'nin basketbolu sevdiklerini biliyorum.

I know Tom and Mary like basketball.

- Tom'un basketbolu sevdiğini biliyorum.
- Tom'un basketbol sevdiğini biliyorum.

- I know that Tom likes basketball.
- I know Tom likes basketball.

Burada basketbolu seven tek kişi sensin, değil mi?

You're the only one here who likes basketball, aren't you?

Tom basketbolu çok sevmez ama voleybolu gerçekten çok sever.

Tom doesn't like basketball much, but he really likes volleyball a lot.